Kontrolundan çıkmış şeylerden söz etmeyeceğim. Tekel direnişinden, ‘Demokratik açılım’dan, ‘Ermeni soykırımı’ tasarısından, Kıbrıs’tan, Ergenekon ve Balyoz’daki usul hatalarından, Erzincan’daki haksızlıktan, işsizlikten, ekonomik dengesizliklerden, çevre talanından vb. vb. söz etmeyeceğim.
Demek ki, onun oyununa gelip yazmasam daha iyi olur.
Ancak, biraz önce medya etiği dersinden çıkmışım, orada öğrencilerime, gazetecilerin ifade özgürlüğü ile ilgili konularda taraf olduklarını, mutlaka özgürlüklerden yana pozisyon almaları gerektiğini söylemişim. “Bazı mesleklerden farklı olarak, gazeteci, işini ifade özgürlüğü olmadan iyi yapamaz; oysa işini iyi yapmak en önemli etik yükümlülüklerden biridir” demişim.
(Radikal, 27.02.2010, Haluk Sahin)
Günaydin,
benim buradaki sorunum metni Almancaya cevirdigimdeki ifade kurulugu. Ya da bana öyle geliyor. Ya da benim bilmedigim güzel bir ifade bicimi var. Her türlü yardima simdiden mütesekkirim.
ich habe verlassen, ... gesagt,
Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.
Merhaba Haydar,
ifade kuruluğu derken neyi kastediyorsun? Ben senin ne sorduğunu anlamıyorum. Biraz açıklarsan belki yardımcı olan çıkar.
Bu arada şu yazıya dikkatini çekerim: http://forum.cafeuni.com/5/1993/_subject_
selamlar
Mustafa
Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.
Örnek vereyim:
Ancak, biraz önce medya etiği dersinden çıkmışım.
Yazinin alintiladigim kisimi göz önüne alinirsa bu gecmis zaman kullanimi sitem, sikayet, memnuniyetsizlik havasi tasiyor.
Ancak bunu asagidaki gibi cevirirsem Türkcesinden anladigimi istedigim gibi veremiyorum.
Allerdings habe ich gerade den Medienethik-Unterricht verlassen.
LLG
Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.
Merhaba,
söylediğiniz şeyi anlıyorum.
Böyle cümleler - böyle zaman şekilleri ve dolaylı ifadeler -, Türkçenin kendisine özgü bir kıvraklık taşıdığı örnekler. Almancaya çevirisi aynı kıvraklığı göstermeyebilir [Almancanın da başka yerlerde kendisine özgü güçlü ifade örnekleri var].
Böyle ifadelerin çevrilmesi bence ancak direk bir duygu üzerinden olur. Yani, "diğer dilde aynı şartlarda bu cümle nasıl söylenir, nasıl bir zaman kullanılır?".
Basit gibi görünse de, benim çeviri önerim şöyle:
Allerdings komme ich gerade vom Medienethik-Unterricht, dort habe ich meinen Schülern gesagt, dass Journalisten bei Themen, die die Meinungsfreiheit betreffen, Partei ergreifen, sich unbedingt an der Seite der Freiheiten positionieren müssen, und dass "anders als bei manch anderem Beruf ein Journalist seine Arbeit ohne Meinungsfreiheit nicht gewissenhaft ausführen kann; jedoch seine Arbeit gewissenhaft auszuführen eine der wichtigsten ethischen Verpflichtungen ist".
Yazar önce, "Demek ki yazmasam daha iyi olur", diyor. Sonra da "Ama nasıl yazmayayım, daha biraz önce öğrencilerime etik yükümlülüklerden söz etmedim mi", diyerek elinin mecbur olduğunu, eğer yazmazsa, kendi öğretisine ters düşeceğini söylüyor.
Bence bu Almanca cümle söyleneni tam olarak veriyor. Bu ifade gücünü, "allerdings"le başlamasının yanında, nokta kullanılmayıp, bir solukta söylenişinden ve şimdiki zamanla başlayıp, geçmiş zamanla devam etmesinden alıyor.
Hayır, Hüsamettin Çelebi arkadaşım, yanlış anlamışsın. Evet, "mişim" çekiminin o anlamı da var - yani "güya, söylemişim, öyle diyorlar" anlamı -, ama buradaki anlamı o değil.
Burada, yukarıda da yazdığım gibi, yazar, metnin başında sıraladığı konulara girmesinin akıllı bir iş olmadığını, bu oyuna gelmemesi gerektiğini söylüyor. Sonra ekliyor ve "Ancak" diyor "ben ki, kendim daha az önce öğrencilerime ... söylemişim.... ve etik yükümlülüklerden söz etmişim".
Yazar, içinde bulunduğu ikilemi dile getiriyor. Bir yanda Tekel direnişi, ‘Demokratik açılım’, ‘Ermeni soykırımı’ tasarısı gibi konularda yazmanın riski, diğer yanda yazmamayı mesleğinin etik yükümlülükleriyle bağdaştıramaması.
Bu anlamı göremiyor musun?
Küçük bir anlam değişikliği:
Şimdi okuduğuma göre, yazar, Başbakanın oyununa gelmemesi gerektiğini söylüyor. Başbakan ondan başka şeyler yazmasını istemiş. Onun söylediği şeyleri yazarsam, onun oyununa gelmiş ve asıl yazılması gereken şeyleri yazmamış olurum, diyor.
Ancak...ben ki..
Gerisi yukarıdaki yazımda yazdığım gibi.
Sağ ol Mustafa, bir yandan yoğun işlerim vardı, diğer yandan da sağlık nedenleriyle daha çok hareket etmeyi ve internetten uzak durmayı tercih ettim. Aslında hâlâ öyle de, tesadüf eseri bu konuyu görünce, dayanamadım, bağımlılığım nüksetti:)o
Sanırım bu bir süre daha böyle devam edecek. Yani sadece arada bir yazabileceğim.-D
Selamlar
Maitreya
Gurbetten gelmişim, yorgunum Hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Buradaki -mişim de aynı: Ben (ki) gurbetten geliyorum ( / gelen biriyim), diyor.
"Gurbetten gelmişim"in, kontext dışında, kelime olarak diğer bir anlamı: "Güya gurbetten gelmişim, gurbetten geldiğimi söylüyorlar, iddia ediyorlar, ama bu doğru değil"
Benzer diğer bir anlamı da: "Diyorlar ki, madem ki gurbetten gelmişim" - ki bu doğru - o halde bana güvenilmezmiş vb.
Tabii burada böyle anlamları yok, sadece en üstteki anlamı var. Bunu kontextten anlıyoruz.
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.