''manda yuva yapmış söğüt dalına"
Türkçe anlamı nedir?
"Manda yuva yapmış söğüt dalına, aman aman/ yavrusunu sinek kapmış gördün mü?/ Amanin yandım/Amanin amanin amanin yandım/Tiridine tiridine tiridine bandım/Bedava mı sandın para verdim aldım/Of-of/ Sabahleyin erken çifte giderken aman aman/ Öküzüm torbadan düştü gördün mü?/Amanin yandım/Of-of/Sabah ezanını okurken-aman aman/Müezzin minareden uçtu gördün mü?/Amanin yandım"
MANDA SÖGÜT DALINA NASIL YUVA YAPTI?
Bazı kişiler tarafından saçma bulunan ’manda yuva yapmış söğüt dalına’ sözlerinde anlatılmak istenen ise şöyle ifade ediliyor:
"Tosya bilindiği gibi pirinci ile ünlüdür. Çeltik tarlalarının sürülmesinde kullanılan manda yazın sıcağında göletlere yatarak az kıllı olan derisini hem serinletmek hem sineklerden korumak amacıyla çamura bular. Bunun için de göletlerin ve çeltik tarlalarının kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım söğütlerin dalları üzerine, gölgesine yatar. İşte mandanın söğüt dalına yuva yapması budur."
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Hakkında değişik rivayetler vardır. Birisinde bir sohbet esnasında iki aşık asında yarışma seklinde sözler meydana çıkmıştır, ikinci rivayet ise şudur: "Eskiden Tosya halkı ticaret maksadı ile sürekli olarak saz dağını aşarak Çankırı tarafında "Öteyüz" denilen yöreye giderlermiş. Ekonomik ilişkilerinin yanında bu bölge ile sosyal ilişkilerde de gelişme görülür. Bu yüzden oyunda Karadeniz Bölgesinden ziyade İç Anadolu Bölgesi'nin etkisi görülür." Rivayetimiz şöyle: "Aşığın biri Öteyüz'e giderken Fazlı isminde bir çobanla karşılaşır. Çoban orada sığır otlatmaktadır. Aşığı elinde saz ile görmüştür. Kendisi de yalnızlıktan canı sıkılmıştır. Aşığı yanına çağırır, kendisine bir şeyler çalmasını ister. Aşık pekala der, fakat aklına çalacak bir şey gelmez. Tam o esnada aşık vatandaşın birisinin öküzleri ile beraber çift sürmeye gittiğini görür."
Bundan esinlenerek:
Sabahleyin erken çifte giderken,
Öküzüm torbadan düşmüş gördün mü?
Amanın Fazlım.
Daha sonra sığırların içerisindeki mandaya gözü takılır.
Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü?
Amanın Fazlım.
Dönüşte bir sohbet esnasında bu durumu dile getirir. Halk arasında hikaye şeklinde söylenir. Musiki Cemiyetinin kurulmasından sonra Hakkı Berber bu sözleri toplayarak bir araya getirir İsmail Okur (Nayıpoğlu)’da tiridine bandım nakaratını ekleyerek bestesini yapar. Mustafa Başefe (Akçak) ve arkadaşları da bunu oyuna dönüştürerek folklorumuza kazandırırlar. O günden bu güne çalınır, söylenir, oynanır.
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
anlayan varsa, çeviri olabilecektir
:S
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Kantürk, açıklamaların çok yerinde olmuş. Kastamonu yöresine ait bu türkünün sözleri tuhaf, absürd bir izlenim uyandırmaktadır. Halk arasında ilim irfan görmemiş, terbiye almamış, şahsına munasır dallamalara, magandalara (argo ifadeleri mazur görün!) imza atmış kişiler için severek kullanılır. Sevgili üstad, Kantürk, bu durumda ''Frechling'' yada ''Klotz'' nitelemeleri uygun düşer mi?
İzmir'den sevgi ve saygılarımla,
Kürşat Serttürk
çeviri bütün türkü mü
yoksa sadece deyim çevirisi bir şahıs hakkında mı kullanılacak?
senin yazdıklarına göre eva'nın tüm önerileri uymakta
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Liebe eva,
maduwattas benötigt eine vergleichbare Redewendung
wie
Was der Bauer nicht kennt, das frisst er nicht
"manda" ist hier, wie dein Vorschlag war, ein Holzklotz, ein Vieh, ein Blödmann, ein Büffel od. ähnl.
hat etwas unmögliches hervorgebracht
Dieser Büffel hat sein Haus auf dem Weidenbaum ???
Was gibt es denn für ein Ausdruck/eine Redewendung in Deutschland?
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Kantürk schrieb:
>
> "manda" ist hier, wie dein Vorschlag war, ein
> Holzklotz, ein Vieh, ein Blödmann, ein Büffel
> od. ähnl.
>
> hat etwas unmögliches hervorgebracht
>
Ich fürchte, da gibt es auf Deutsch nichts wirklich Entsprechendes.
Aber wie wäre es mit:
Der Elefant trampelt durch den Laden und zerschlägt kein Porzellan.
(tu)
Die dümmsten Bauern haben die dicksten Kartoffeln
Der dümmste Bauer erntet die dicksten Kartoffeln
"Meine Damen und Herren! Sie alle kennen das Sprichwort: 'Der Umfang der subterritorialen Knollengewächse steht in reziprokem Verhältnis zum Intellekt des Agrarökonoms.' Oder auf gut Deutsch: Der dümmste Bauer erntet die dicksten Kartoffeln. Wenn damit jedoch suggeriert werden soll, Erfolg sei allein eine Frage des Glücks, dann irrt das Sprichwort"
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Ach, und übrigens...
Die Bağlama ist Instrument des Jahres 2013
http://www.landesmusikrat-berlin.de/fileadmin/startseite/LMR_Berlin_PM_Baglama_30012013.pdf
Soru:
Bir türküde de geçen ''manda yuva yapmış söğüt dalına' deyimini Almancaya kelime kelime çevirirsek bir Alman anlayabilir mi, yada uygun düşen Almanca bir tabir biliyor musunuz?
Cevap:
Bir Alman, yarım şişe rakı içtikten sonra "ne olacak bu memleketin hali diye ağlamaya başlamış"
Alman'a bir büyük içirirsen, bu Türküyü ne şekilde tercüme dersen et anlar, rüyasında da aşağıdaki linkte dinleyeceğiniz pop versiyonu eşliğinde tavşanlarla dans eder.
Türkünün tamamı şöyle:
Aşağıdan gelir Türkmen koyunu
Selviye benzettim yarin boyunu
Manda yuva yapmış söğüt dalına - aman aman
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü
Amanin yandım
Amanin amanin amanin yandım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedavamı sandın para vedim aldım
Sabahlayin erken çifte giderken - aman aman
Öküzüm torbadan düştü gördün mü
Amanin yandım
Amanin amanin amanin yandım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedavamı sandın para vedim aldım
Sabah ezanını okurken - aman aman
Müezzin minareden uçtu gördünmü
Amanin yandım
Amanin amanin amanin yandım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedavamı sandın para vedim aldım
Hikayesi de böyleymiş:
'Türküler eleştirilmek istendiğinde, sözleri anlamsız bulunduğunda genellikle örnek olarak "Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına" adlı türkü gösterilir. Oysa türkünün baştan sona doğruları anlatan, ilk bakışta anlamsız gibi görünse de ozanın ince zekâsıyla hiciv sanatının çok güzel örneğinin sunulduğu bir eser olduğu görülecektir.
Eğer ki türkünün ne amaçla yapıldığı ve neyi anlattığı bilinmiş olsa eleştirenler herhalde başlarını öne eğerdi diyerek sözlerine devam eden İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Sanatçı Öğretim Görevlisi İrfan Kurt. Halk kültüründe hiciv ve Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına gerçeği' adlı makalesinde bu türkünün anlamını irdeledi. Türkünün Kastamonu'nun Tosya ilçesinden derlendiğinin hatırlatıldığı makalede, türküde anlatılmak istenenin ne olduğunun anlaşılabilmesi için, hem türkünün çıkış nedeninin hem de yöresel özelliklerin bilinmesi gerektiği vurgulanıyor.
"Kuru ekmeğe tepki" makalesinde, türkünün hikâyesi şöyle anlatılıyor:
Dönemin beyi tarafından halk ozanlarının yönetim aleyhine söz söylemeleri yasaklanmıştır. Bu yasağın yanı sıra saz çalıp türkü söyleyen ozana bir eğlencede kendilerine türkü çalması emrivakisi yapılmış, bir kenara da kuru ekmeklerden oluşan yemek konmuştur. Bu ortamda bu türkünün çıktığı söylenmektedir. Ozan da kendisine yapılan bu haksızlığı onlarla dalga geçerek dile getirmiştir.
"Manda söğüt dalına nasıl yuva yaptı?"
Bazı kişiler tarafından saçma bulunan 'manda yuva yapmış söğüt dalına' sözlerinde anlatılmak istenen ise şöyle ifade ediliyor: 'Tosya bilindiği gibi pirinci ile ünlüdür. Çeltik tarlalarının sürülmesinde kullanılan manda, yazın sıcağında göletlere yatarak az kıllı olan derisini hem serinletmek hem sineklerden korumak amacıyla çamura bular.Bunun için de göletlerin ve çeltik tarlalarının kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım söğütlerin dalları üzerine, gölgesine yatar. İşte mandanın söğüt dalına yuva yapması budur."
'Yavrusunu sinek kapması' ifadesinin de. yavrunun sinek tarafından ısırılması anlamı taşıdığının belirtildiği makalede, çünkü yörede 'kapmak' sözünün ısırmak anlamında kullanıldığı, bir tür sineğin hayvanların kuyruk altlarına girip ısırmasının hayvanı delirten ve oradan oraya sıçratan bir olay olduğu belirtiliyor. Türküdeki sözler ve anlatılmak istenenler, ardından "gördün mü?" sözcüğü ile türküye devam edip akıl almaz olayların olduğunu vurgulayıp alay etmek amacı taşıdığının kaydedildiği makalede, türkünün anlamı hakkında şu bilgiler veriliyor.
İkinci kıtadaki 'Öküzün torbadan düşmesi' ise öküzlerin hem yemlenmesi, ekine zarar vermemesi, hem de zaman kazanmak için boyunlarına takılan yem torbasının öküzün boynundan çıkması ve öküzün yemeden içmeden kesilmesi anlamını taşır.
Üçüncü kıtadaki "müezzinin minareden uçması" da erenlere karışması, ermesi anlamındadır.
Bağlantı (yani amanin yandım...) bölümünde de tirit yemeğini emeği karşılığı hak ettiğini anlatıyor. Türkü baştan sona doğruları anlatıyor. Fakat ilk bakışta anlamsız gibi görünse de ozanın ince zekâsıyla hiciv sanatının çok güzel örneğinin sunulduğu bir eser olduğu ortada."
Moral der Geschichte: Die meisten Redewendungen sind im Grunde nichts anderes als feste Verbindung von Wörtern. Sie haben zusammen eine bestimmte, meist bildliche Bedeutung und sind kaum übersetzbar, wenn man die dazugehörende (Entstehungs-)Geschichte nicht kennt.
Haydi iyi eğlenceler:
BU DA PASKALYA ŞEREFİNE POP VERSİYONU
Not:
Ankara'lılar da bu türküye cevap olarak "Minareden at beni, in aşağı tut beni" türküsünü çıkarmışlardır ki, o türkünün de Türkçe bilmeyenlerin kavraması zor sözleri vardır.
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.