Noch eine Frage zu diesem Revisionsurteil des Yargıtay:
Hukuki ve fiili kesinti = ???
Kontext:
Sanığın ........'yi öldürülmesi eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle xx.xx.xxxx tarihli iddianame ile aynı suçtan yeniden dava açılmış ve mahkemece sanığın bu eyleme de katıldığı kabul edilmiş olmasına rağmen sanık hakkında hukuki ve fiili kesintinin meydana gelmesi de dikkate alındığında iki kez 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi ile cezalandırılması gerektiği, ancak anılan eylem dosya içeriğine göre sübut bulmadığından bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
Bitte nicht diesen Absatz übersetzen, es geht mir nur um "hukuki kesinti" / "fiili kesinti"!
Hier die Google-Treffer:
Nachtrag: In den Googletreffern zu "hukuki kesinti" lese ich ständig Passagen wie "iddianame ile / dava açıldıktan sonra hukuki kesintinin oluştuğu" oder "hakkında dava açılması hukuki kesinti meydana getirecektir" oder "hukuki kesinti oluşturan iddianame". Verdammt, was könnte dieses "kesinti" bloß sein??? Hat es vielleicht irgendwas mit der Regel zu tun, dass man wegen derselben Tat nicht zwei Mal angeklagt/bestraft werden darf???
Meine Versuche :
Unterbrechung des juristischen Verfahrens
tatsächliche Unterbrechung des Straftatbestands
??
ALINTI 1=
Yargı kararını uygulamama eyleminden sonra bu eylem hukuki kesintiye uğrar ise,
aynı eylem ikinci bir suç oluşturur. Hukuki kesinti; yargı kararının
ALINTI 2=
FİİLİ KESİNTİ)
br Almanya'da işçi olarak çalışan sanık Hasan Hüseyin'in, yıllık iznini geçirmek üzere yurda gelişinde 3-4 ay kaldıktan sonra izni bitip Almanya'ya dönmesi ile fiili kesinti meydana gelir ve sanığın 20.7.1992 tarihinde yurt dışından köyüne izinli gelip diğer sanıkla herkesçe bilinecek surette karı-koca gibi yaşamayı devam ettirmeleri nedeniyle müdahilin 3.8.1992 tarihinde yaptığı şikayetin hak düşürücü süre içinde vaki olduğu nazara alınarak mahkumiyet kararı verilmesi gerekir.
brİlgili Maddeler: TCK 441
Burada benim kanaatim
Zina eylemi sadece Türkiye'de izinli oldugu sürece fiilen gerceklestiriyor, yurtdisina gidince fiili kesintiye uğruyor
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Hukuki kesinti anladigim kadariyla, mahkemenin veya yargitayin uygulamama karariyla olusan sürec
Fiili kesinti ise bir suc eyleminin gercekten olusmadigi sürec, eylemi yurtdisinda iken gerceklestirememesi gibi, ara verilen süre
TCK 146/1 Hırsızlik suçu
nasıl hukuki ve fiili kesintiye uğrar ???
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Rechtlich und tatsächlich abgeschlossen sein.Tatsächlich abgeschlossen wird eine Tat durch Beendigung der Tathandlung.
Rechtlich abgeschlossen wird eine (Dauer)tat durch Aufnahme der Strafverfolgung.
Beim hiesigen Beispiel geht es wohl um einen Angeklagten, dem Hochverrat vorgeworfen wird (Art. 146 StGB, alt), also "Verfassungsumsturz". Hier gibt es Rechtsprobleme, vor denen nicht nur jemand wie Jon scheitert, sondern oft auch der Jurist im späteren Semester.
Das Problem in dieser Entscheidung war vermutlich, dass gegen den Angeklagten bereits ein Verfahren wegen 146 StGB abgeschlossen worden war. Dann wurde ihm die Beteiligung an einer weiteren Straftat vorgeworfen, nämlich einem Mord, die noch in den Zusammenhang mit dem abgeurteilten "Hochverrat" steht. Das hätte jetzt für diesen Angeklagten speziell bedeutet, dass das Tötungsdelikt in Tateinheit mit dem Hochverrat zur Anklage kommt, also ein zweites Mal Hochverrat. Das Problem ist hier, dass "Hochverrat" regelmäßig aus einer ganzen Reihe von Einzeldelikten zusammengesetzt ist, die gleichzeitig mit dem Hochverrat behandelt und abgeurteilt werden. Jetzt wäre das Gericht vor der schwierigen Situation gestanden, dass das Tötungsdelikt zu verhandeln gewesen worden wäre und erneut der "Hochverrat" mit zur Anklage hätte kommen müssen. Oder "sollen". Oder "können". Das merkwürdige Ergebnis wäre gewesen, dass plötzlich allein wegen 146 nochmals auf Lebenslänglich (früher Todesstrafe) hätte erkannt werden müssen. Denn es ist ja mit dem Totschlag eine neue Tathandlung hochgekommen, für die ja möglicherweise auch im Hinblick auf den Hochverrat der Grundsatz "ne bis in idem" nicht funktioniert, weil hier gewissermaßen ein "neuer Hochverrat" entstanden ist. Das Urteil hier dann - mit einer gewissen Erleichterung - stellt fest, dass sich diese Frage hier nicht stellt, weil sich ja schon aus der Akte ergebe, dass eine Verurteilung wegen dieses weiteren Delikts - Totschlags - nicht in Betracht komme.
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
:S
Devlet kuvvetleri aleyhinde cürümler
Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men e cebren teşebbüs edenler, "ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis" (DEĞİŞİK İBARE KANUN NO:5218/1 RGT:21.07.2004 RG NO:25529) cezasına mahkum olur.
65 inci maddede gösterilen şekil ve suretlerle gerek yalnızca gerek bir kaç kişi ile birlikte kavli veya tahriri veya fiili fesat çıkararak veya meydan ve sokaklarda ve nasın toplandığı mahallerde nutuk irat veyahut yafta talik veya neşriyat icra ederek bu cürümleri işlemeğe teşvik edenler hakkında, yapılan fesat teşebbüs derecesinde kalsa dahi "ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis" (DEĞİŞİK İBARE KANUN NO:5218/1 RGT:21.07.2004 RG NO:25529) cezası hükmolunur.
(Ek fıkra: 06/07/1960 - 15/1 md.) Birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada gösterilenden gayri surette iştirak eden fer i şerikler hakkında beş seneden onbeş seneye kadar ağır hapis ve amme hizmetlerinden müebbeden memnuiyet cezası hükmolunur.
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Fantastische Erklärung von Dr. Rumpf (ich hatte diesen strafrechtrechtlichen "kesinti"-Begriff noch nie zuvor gehört, und Google TR liefert ja auch nur relativ wenig Material zu diesem Thema), und danke auch an Kantürk. Es geht tatsächlich um terroristische Verbrechen gegen die Verfassung der Republik Türkei (Ermordung von höheren Beamten im Auftrag der TİKB und viele weitere Taten). Ich werde die obige Passage so übersetzen wie von Dr. Rumpf vorgeschlagen und eine möglichst kurze Anm.d.Übers. dazuschreiben.
Kantürk schrieb:
> Benim kanaatim
> Zina eylemi sadece Türkiye'de izinli oldugu
> sürece fiilen gerceklestiriyor, yurtdisina
> gidince fiili kesintiye uğruyor
Bir sorum var: Zina yapmak için uçağa atlayıp yurtdışına giden kişi daha sonra Türkiye'ye döndüğü zaman Türk kanunlarına göre zina eyleminden sorumlu tutulabilir mi?
Rumpf schrieb:
> Denn es ist ja mit dem
> Totschlag eine neue Tathandlung hochgekommen, für
> die ja möglicherweise auch im Hinblick auf den
> Hochverrat der Grundsatz "ne bis in idem" nicht
> funktioniert, weil hier gewissermaßen ein "neuer
> Hochverrat" entstanden ist.
Dann hatte ich ja weiter oben mit meiner Vermutung recht. Es geht also im weitesten Sinne doch darum, dass überprüft werden muss, ob hier jemand wegen derselben Tat zwei Mal angeklagt/bestraft wurde.
Zina suçu Anayasaya aykırı olduğundan tabiiki kalktı
ALINTI
Türk Ceza Kanunu’nun sekizinci babının beşinci faslında yer alan 442. maddesinde; “Yukarıdaki maddelerde yazılı cürümlerin işlendiği sırada karı ve koca birbirinden nikah baki olduğu halde hakimin hükmü ile ayrılmış veya biri diğerini terk etmiş ise her birinin cezası üç aydan bir seneye kadar hapistir.” denilmektedir. Madde zina suçunun indirim nedenlerine ilişkin olup uygulanabilmesi için Türk Ceza Kanunu’nun 440. ve 441. maddelerinde belirtilen zina suçunun işlenmesi gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararları sonucu 440. ve 441. maddelerde düzenlenen zinanın suç olmaktan çıkması nedeniyle 442. madde uygulanmaz hale gelmiştir. Bu durumda, zina suçu ve buna bağlı olarak cezası da ortadan kalkmış olması sonucu cezanın indirimini düzenleyen 442. maddenin uygulanma olanağı kalmadığından Anayasa’nın 2. ve 38. maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali gerekir.
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.