Almanca Türkçe Sözlük Forum

Hallo Jon,

ben maalesef bu yazdiklarina katilamayacagim, ve surda bir yanlisi düzeltmek istiyorum.
Evet Almanya demokratik bir ülke olarak geciyor, ama maalesef bundan nasibini herkes geregi gibi alamiyor. Eger Alman medyasindan bahsediyorsan, ben o medyayi simdi bundan almanyanin tam 70/ 80 sene önce ki medyasina benzetiyor ama sadece biraz farkli bir sekilde gösterildigini düsünüyorum. Zensur, Zensur, Zensur özellikle türkler ve din konusunda. Mesela Almanya suan tam bir savas icerisindedir, ama bu gercek medya ya hic yansimiyor.
Mesela suan ismini dahi anmak istemedigim o magdur meshur devlet, bebeklerin bile acimadan öldürüldügü o devlet, hic bir sekilde bu medyada görüntülenmiyor.

Mesela gecen sene, bugünlerde Misirli Merve shirbini Alman mahkemesi önünde, durusma salonunda, sadece müslüman oldugundan dolayi vahsice öldürüldü. Onu öldüren Alex, bu irkci tutumlarinin sorumlusu olarak sacede alman medyasini gösterdi. Gecen sene misirda yüzbinlerce insan günlerce alman medyasini protesto etmek icin sokaklara döküldüler. Ve her gün ve hergün yüzbinlerce insan bu medyayi haykira haykira protesto etti. Alman haberlerinde ise, Micheal Jackson' nin ölümünü konusuyorlardi, cok önemli bir konu. Sabahtan aksama kadar ana haber konusu edilip diger hakikati bastirdilar. Artik Misir`daki Alman büyük elciligide bu kadar baskiya ve protestoya dayamayinca mecbur kaldigi icin Almanya`nin Merve Shirbini'yi medyaya, haber olarak anilmasini istedi. Almanya'da biraz biraz yine her zamanki oldugu gibi konuyu evire cevire medya ya yansittilar. Isin ilginc yani, Reportaj olarak sadece Alex`in annesini konusturdular´oda dediki; O müslüman kadin suclu! benim oglumu buna tahrik etti, tasvik etti.` neyse. Hamile bir kadin 18 bicak darbesiyle (bilim adamlarinin arastirmalarina göre 6-7 dakika bicaklanma süresi) durusma salonunda, hakimlerin savcilarin, güvenlik görevlilerin ve polislerin önünde, 3 yasindaki cocugunun ve esinin gözü önünde hic acimasizca öldürüldü, ve buna müdahale etmek isteyen esi ise, tabiiiki yanlislikla bir polis tarafindan vuruldu. Ve bu aileyle ve akrabalariyla hicbir reportaj yapilmadi.Müslümanlarla da haliyle bu konu hakkinda bir görüsme yapilmadi, mesela kendilerini burada güvende hissediyorlar mi diye. (-> Frage der inneren Sicherheit)

Ama bir türk kizi sevgilisiyle evden kactigi zaman, yada bir türk kadini esini aldattigi icin öldürüldügünde, yada Türkiye' nin herhangi bir memleketinde kan davasindan dolayi kan akitildiginda, bunlar derin derin, haftalarca aylarca konusuluyor, ve Türkler hakkinda gerici, muhafazakar diye propagandalar yapiliyor. Bunlarda aklima nerden geldi, gecen yine Michael Jackson`nun ölüm yil dönümü alman medyasinda andiklari icin. Michael abi nin ölümü diger konuyu canlandirdi beynimde. Dogruya gecen sene öyle bir konu vardi.

' Zwangsehe' de en popüler konulardan birisi burada, yani hala bana neden türkler kizlarini zorla istemedikleri biriyle evlendiriyor diye soruyorlar. Ya ben daha bir tane kiza bile rastlamadim böyle evlendirilen, ve o kadar Türk arkadaslarim vardi, ne Türkiye' de nede Almanya' da, ama nedense bana hep bu soruluyor, diyorum ki onlara: "ben bunu sadece alman medyasindan duyuyorum, ve eski türk filimlerinden biliyorum". Ama Almanlar' da az degil, yani kurcaladigimiz zaman artik bebekleri canli canli öldürmeleri, buzdolaplarina koymalari, kendi cocugunua tecavüzler, alkolle ilgili vahsilikler alman haberlerinde veya gazeterlerde artik sürekli sürekli cikiyor. Bazen sadece diyorum ki yani, artik birakin baska milletlerin 'Ehrenmord' larini 'Zwangsehe' lerini kendi problemlerinizi cözün. Hayir, bunu cok sorduklarindan, otomatikmen Leitkultur olduklarindan, bizde bunlari örnek almak icin kendimizi hazirlandigimizda, ve bu tür olaylar karsilastigimiz zaman hayretler icerisinde kaliyoruz . Daha cok var da saymak istemiyorum. Hatta ben bazen Almanyada ki Demokrasiyi bazende Iran Revolusyonunnun sonrasina benzetiyorum, sadece tersi iste. En azindan bayanlara bakildiginda, resmi dairelerde ki sinirlari. Christlich abendländisches Land und seine Werte! Vorsicht Bitte!

Yani demek istedigim gercekten Türk medyasi, medyaligin hakkini vererek calisiyor, herseyi gösteriyor, burasi gibi hersey sansürlü, gizli sakli degil. Buda benim objektif olarak izledigim gercekler.

Burada da ben aslinda bu tür seylerle de ilgilenmiyorum, ilgilenmek te istemiyorum cünkü sacede demoralize edici, ama konu olmusken, bende corbaya bir tuz atayim dedim. Almanya' nin gercegi de budur.

Herkese kolay gelsin

sözcük gezgini schrieb:

Kam mein Beitrag von 1:53 Uhr und der von 2:12 Uhr zu spät?? Wenn du die gelesen hast, dann müsstest du es dir eigentlich noch mal überlegen. Indem ich unser eigentliches Problem erkannt und ausgesprochen habe, habe ich von meiner Seite aus alles getan, um die Sache wieder in Ordnung zu bringen und einen nachhaltigen Frieden zwischen uns zu ermöglichen. Bitte lies dir meinen letzten obigen Beitrag noch durch und denk' noch mal drüber nach.

sözcük gezgini schrieb:

Hallo Sözcük Gezgini,

das mit dem Rechtsanwalt bitte ich zu entschuldigen - so etwas würde ich wirklich nie tun, es sei denn, jemand bedroht mich und wird zu einer echten Gefahr. Ich war nur extrem sauer wegen der für mich völlig überraschenden Beleidigung von dir (enger Horizont), mit der du das Fass bei mir zum Überlaufen gebracht hast. Das war der Grund, warum ich deinen Beitrag gemeldet habe usw.

Dann aber, mit zeitlichem Abstand, habe ich um 1:53 Uhr eine lange Nachricht an dich geschrieben und darin versucht, alles aufzuarbeiten und auch selber zu verstehen. Ich wollte verstehen, warum wir uns hier manchmal in die Haare kriegen. Und der Fehler liegt im Grunde genommen bei mir. Ich hatte total aus den Augen verloren, dass das Problem nichts mit konkreten Beleidigungen oder mit einem Machtkampf zwischen dir und mir zu tun hat (das mit dem Machtkampf hatte ich bis vor ein paar Wochen als mögliche Konfliktursache zwischen uns im Hinterkopf gehabt). Das Problem liegt vielmehr darin, dass du wirklich extrem patriotisch (und wohl auch religiös) bist und jeden "Witz", bei dem die Türken oder die Religion eher schlecht wegkommen, als persönliche Beleidigung auffasst. Es tut mir im nachhinein leid, dass ich mich zu spät darauf eingestellt habe.

Alles andere steht in meinem langen Beitrag von 1:53 Uhr.

Ich möchte nicht, dass du das Forum verlässt. Du wirst hier genauso gebraucht wie ich, und ich bin mir sicher, dass wir jetzt, nachdem die Probleme angesprochen wurden und auf dem Tisch liegen, beide besser miteinander umgehen werden. Frieden?

Mein Augapfel, wir sind gerade noch ein paar Leute und kennen uns ganz gut.

Hä? "Mein Augapfel"? Hallo??? ::o

Ja, mein Augapfel, so bekommt einer staunende Augen und einen offenen Mund, dem nichts anderes übrig bleibt, als sich mit Eye-Popping-Smileys auszudrücken, wenn die Denkweise des anderen über den eigenen engen Horizont hinausgeht.

Gözünü seveyim: birinden bir şey isteneceği zaman kullanılan söz.

http://www.tdkterim.gov.tr/atasoz/?kategori=atalst&kelime=g%F6z%FCn%FC+seveyim&hng=tam

Je nachdem, wen man da bittet, kann "mein Augapfel" bestimmt große Wirkung zeigen, oder?

Und ja, Blau ist die Farbe der Enttäuschung.

Oh Mann! Wollt ihr jetzt einen nächtlichen Show-Down veranstalten?

Ich geh' jetzt ins Bett.

Jon schrieb:

Çok tırstım. Tırsmanın rengi de kırmızıdır.

eva.l schrieb:

Wie bitte? Wieso "ihr"? Ich weise darauf hin, dass Sözcük Gezgini - ohne dass ich ihn auch nur ein einziges Mal im entferntesten persönlich angegriffen habe, das kannst du gern unter meinen Beiträgen der letzten Tage nachlesen! - in den letzten Tagen und schließlich heute Abend folgende Dinge mit mir gemacht hat, und zwar in genau dieser Reihenfolge:

Er hat mich vor kurzem wegen eines Wortspiels, das witzig gemeint war, der Republiksbeleidigung bezichtigt und wollte mir den Mund verbieten.
Er hat mich heute Abend des Rassismus bzw. "rassistischer Tendenzen" beschuldigt.
Er hat mir heute Abend einen "Mangel an Vernunft" vorgeworfen.
Er hat mir die "Notwendigkeit einer zügelnden Kontrollperson" (= ihn!) unterstellt.
Zu guter Letzt hat er mich oben wegen meines "Hä? Hallo?" als jemand mit "engem Horizont" bezeichnet, dem "nichts anderes übrig bliebe, als mit Smiley zu arbeiten".

Ich hingegen habe ihn kein einziges Mal beleidigt/kontrolliert/beschuldigt/gedemütigt.

Wie man sieht, hat er in kürzester Zeit fünf Mal meine persönliche Würde verletzt und mich öffentlich zurechtgewiesen und mich gedemütigt, während ich kein einziges Mal etwas Persönliches zu ihm gesagt habe.

Daher wurde sein obiger Beitrag, wonach ich - laut Sözcük gezgini - einen engen Horizont habe und jämmerlich, wie ich ja nun mal bin, mit Smileys arbeiten muss, um mich hier durchzuschlagen, den Admins gemeldet, und ich werde alle notwendigen Schritte erwägen, um ihn dazu zu bringen, dass er SOFORT mit seinen persönlichen Angriffen gegen mich aufhört.

Sein Verhalten mir gegenüber ist unerträglich und unverschämt. So etwas kann in einem demokratischen Forum nicht geduldet werden.

Listelerini, kronolojik sıralamalarını sevsinler... Elinden geleni ardına koyma! Nedir senin Türklerle alıp veremediğin kardeşim? Bizi suratına tükürülünce "yarabbi şükür" diyenlerden, Avrupa kapısında yalvaranlardan, el pençe divan duranlardan mı sandın? Yanlış kapı!

"Derjenige, der mit seiner Hand nach unten zeigte, war ein Deutscher russischer Herkunft. Alle anderen Beteiligten, also die Leute, von denen Aussagen stammen wie "yabancılara tekme tokat dayak attık", "güzel bi kafa vurdum" und "O kişi bana bu hareketi yapınca çok sinirlendim, gerisini hatırlamıyorum, kendime geldiğimde bi baktım ki ölmüş" [smiling smiley] stammen natürlich - wie könnte es anders sein - von Türken. [winking smiley]"

"Kruzitürken"

Ya bu ne demek oluyor:
Hä? "Mein Augapfel"? Hallo??? [eye popping smiley]

Hakaretlerin Orhun yazıtları gibi dimdik ayakta duran Türkçemin surlarına çarparak nasıl parçalanıyor, bak! Düştükleri yerdeki görüntüleri ne kadar hazin ve fakat yeniden kullanılmaya ne kadar da istekliler, varoluş nedenleri olan çaresizlik adına. Hissediyor musun sözcüklerin keskinliğini, korumasız dağarcığına soğuk bir bıçak gibi dayanan? O hâlde milletime sövme!

Jon also known as Berkant,

Nach deiner letzten persönlichen Message, in der du mich mit der Einschaltung deines Rechtsanwalts drohst, was mir ziemlich Schiß eingejagt hat, gibt es für mich keinen anderen Weg als aus dem Forum freiwillig auszuscheiden, da ich nicht mehr gewillt bin, mit dir, auch in der virtuellen Realität, die gleiche Luft zu atmen, wenn mir von Admins dieser Site auch nur ein Pünktchen verbietet, gelöscht oder bemäkelt werden sollte.

sözcük gezgini schrieb:

Demek ki buymuş... Türk milletine sövüyormuşum da ondan. Kardeşim, sen beni suçlayıp yargıladığının, susturmaya çalıştığının, dilime kelepçeler vurduğunun farkında mısın? Sen bu forumun devlet güvenlik hakimi misin, emniyet genel müdürü mü, tanrısı mı? Beni herkesin önünde tüm bir millete hakaret etme suçlamalarıyla durmadan rahatız ediyor, bu suçlamalarından hareketle de bana akla gelen her türlü şahsi saldırılarda bulunuyor, suçlu olup olmadığı bilinmeyen şüpheliye mahkeme huzurunda hakaret eden bir savcı gibi davranıyorsun, bunun da farkında mısın? Ben sana şahsen ne yaptım be kardeşim?

Bence senin Türklüğünle ve dolayısıyla benim gibi insanlarla çok büyük bir sorunun var. Aslında sen buralarda değil, Türkiye'nin yüksek mahkemelerinde, güvenlik kurumlarında, siyasi meclislerinde görev almalı, büyük inançlarınla ülkene ve milletine sahip çıkabileceğin, idealizmini hayata geçirebileceğin bambaşka bir pozisyonda yer almalıydın. Kardeşim, sen niye vaktini çevirilere harcıyorsun? Hakikaten söylüyorum, burada yaptığın polislik/savcılık işi senin özel niteliklerini ortaya çıkarıyor. İnan ki, senin gibi insanları bu iş hiçbir zaman tatmin edemez. Seni bildiklerin ve inançların için gerçekten takdir ediyorum. Fakat unutma ki burası Türk vatanseverlik forumu değil. Burası demokratik bir platformdur, üstelik bu forumun bulunduğu merkez, "Satire" denilen kültür varlığının doğduğu Almanya'dadır. Herkesin düşüncelerini özgürce dile getirebileceği, televizyonlarda Bayan Merkel ile harika esprilerle dalga geçenlerin, milyonlarca izleyicileri güldürenlerin polisçe aranmak ve yargılanmaktan korkmadığı Almanya'dır. Anlıyor musun sorunun nereden kaynaklandığını?

İstersen sor buradaki diğer arkadaşlara, Jon ha bire milletimize sövüyor mu sövmüyor mu diye? Alacağın cevaplardan göreceksin ki, herkesin bakış açısı birbirinden farklı, birileri esprilerime gülüyor, diğerleri tuhaf bir şaka deyip geçiyordur. Sen ise, Türk milleti ile elbette olumsuz yönde ilişkilendirdiğin her sözümü kendi adli sicil kaydına yazıyor ve "Türk milletine karşı işlediğim suçlarımı" teker teker sayıyorsun, ayni bir savcı gibi. Bunu okuyunca, "Berufung" konusunda yukarıda yazdıklarımı hatırlayalım. Sen yüksek bir mahkemede savcı olmalıydın. DGM'ler ortadan kaldırılmasayda oralada heyet başkanı olabilirdin, lütfen yanlış anlama, bunu sahip çıktığın inançlarını takdir ederek söylüyorum. Ancak diğer yandan, buradaki yaklaşımınla, o kontrol ve susturma zihniyetiyle fevkalade imajını demokratik anlamda çok bozuyor, forumun havasına sis katıyorsun.

Aramız iyi olsun istiyorum. Senden ricam: Eğer bundan sonra espri yapayım derken istemeyerek senin kendi anlayışına göre "Türk milletine sövecek" olursam, lütfen ilk önce bunun sana karşı şahsi bir saldırı ya da milletine karşı toplu bir hakaret olmadığını göz önünde bulundur ve devamlı kafanda tekrarla. Artık dayanamayıp beni uyaracaksan uyar, ama lütfen şahsi saldırı, aşağılama ve suçlama gibi konuşma biçimlerin bir daha olmasın, böyle bir şey duymak istemiyorum. Ben de aynı zamanda Türk milletine hakaret veya Türklerle alay etme yönünde yorumlanabilecek şakalardan kaçınmaya söz veriyorum. Anlaştık mı?