Selâm arkadaşlar,
Arkadaşım Isolde ile birlikte yine biraz alıştırma yaptık. Bu defa bize üçüncü bir arkadaşımız da ortak oldu, Brigitte. Bu nedenle bu defa başlık için üç teklif var.
Metnin nasıl daha güzel bir şekilde çevirilebileceği hakkında birkaç öneride bulunursanız çok seviniriz. Geçen defaki düzeltmeleriniz bize çok faydalı oldu, ancak tekrar, dört dörtlük bir çeviriye ihtiyacımız olmadığını söylemek isterim.
Her üçümüzden şimdiden çok teşekkürler!
İyi hafta sonları dileriz,
Eva, Isolde ile Brigitte
Total verzettelt
Ob ein loser Zettel, drei Dutzend Karteikarten oder eine vollgeschriebene Handfläche: Gedächtnisstützen sind unter deutschen Politikern verpönt - und das nicht erst seit dem Palin-Patzer.
Gerhard Schröder, einst Bundeskanzler, musste viele Reden halten. Fleißige Mitarbeiter schrieben ihm dafür Texte auf, die er meist auf dem Flug zu irgendeinem Ereignis das erste Mal zu sehen bekam. Dabei kam es vor, dass er nach der Lektüre das Manuskript sinngemäß mit den Worten kommentierte: "Jetzt weiß ich, wie ich es mache - jedenfalls nicht so."
Schröder war besonders langweilig, wenn er eine Rede ablas, zum Beispiel Regierungserklärungen im Bundestag. Und Schröder war besonders gut, wenn er frei sprach, zum Beispiel im Wahlkampf.
Freies Reden ist in Deutschland unter Spitzenpolitikern weit verbreitet. Eigentlich gilt sogar der Schluss: Nur wer frei reden kann, kommt in höchste Ämter.
Adamakıllı not edilmiş / Zahmete hiç değmez / Tamamen karışık
İster açık bir pusula (tek bir kağıt), ister deste deste fiş (üç düzine fiş), ister içine yazılmış bir el ayası: Alman politikacılar arasında hafıza destekleri ayıp sayılır – bu da ancak Sarah Palin’in gafından (hatasından) beri değil.
Bir zamanlarki Federal Başbakan (Şansölye) Gerhard Schröder’in birçok söylev atması (konuşma yapması) gerekiyordu. Çoğunlukla herhangi bir olaya giden uçuş boyunca ilk defa göz gezdirdiği metinleri ona çalışkan elemanları (asistanları) yazardı. O sıralarda Schröder’in, taslağı okuduktan sonra mealen (anlamsal olarak) şu sözlerle yorum yaptığı olurdu; “Şimdi nasıl yapacağımı biliyorum – her durumda böyle değil.”
Bir nutkunu, meselâ Alman Parlamentosu’nun önünde hükümet protokolünü, yapraktan okudukça (okurken) Schröder özellikle can sıkıcı olurdu. Schröder de serbest konuştukça özellikle sürükleyici olurdu, örneğin seçim kampanyaları esnasında.
Almanya’da, üstün siyasetçiler arasında serbest konuşma çok yaygın. Aslında hattâ şu sonuç geçerlidir: Sadece serbest konuşabilenler en üst vazifelere ulaşır.
Merhaba Eva, Isolde ve Brigitte,
Mümkün olduğunca metne sadık kalarak çevirmeye çalıştım. Adetim olmamasına rağmen mecburen bazı eklemeler de yaptım. Diğer arkadaşların yapıcı eleştiri ve önerileri ile daha iyi bir çeviri olabilir diye düşünüyorum.
Sağlıcakla kalın
Pusulasız Demokrasi
Bazen bir pusula, bazen üç düzine kartotek fişi veya üzeri yazıyla dolu bir avuç içi: Bilgi notları, Palin'in kırdığı pottan çok önce de Alman politikacıları arasında bir tabu olarak görülmektedir.
Eski şansölyelerden Gerhard Schröder'in yaptığı sayısız konuşmayı hatırlayalım. Çalışkan asistanları konuşma metinlerini hazırlar ve o da bunları genellikle herhangi bir etkinliğe gitmek üzere bindiği uçakta ilk kez gözden geçirme fırsatı bulurdu. Bazen okuduktan sonra taslağı mealen şöyle yorumladığı da olurdu: "Şimdi neyi nasıl yapacağımı biliyorum ama her hâlükârda böyle değil."
Schröder, örneğin mecliste hükümetin faaliyetlerini anlatırken bunları kâğıttan okumaktan hiç hoşlanmazdı. Schröder'in hitabet gücü kendisini özellikle seçim kampanyalarında yaptığı serbest konuşmalarında hissettirirdi.
Serbest konuşma Almanya'da üst düzey politikacılar arasında çok yaygındır. Kıssadan hisse çıkarmak gerekirse: En üst makamlara ancak serbest konuşabilenler ulaşabilir.
Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.
Tekrar Merhaba,
Isolde:
Evet pusulanın en az iki anlamı var:
"Pusula (İt. bussola): Üzerinde kuzey güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç, yön belirteci"
"pusula (İt. bussola): 1. Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere; 2. Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt; 3. Oy pusulası"
http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=pusula&ayn=tam
Aynısı Almanca için de geçerli:
2}ver|zet|teln [Iterativbildung zu mhd. verzetten= aus-, verstreuen, verlieren, zu: zetten= (ver-, aus)streuen, vereinzelt fallen lassen, ahd. zetten= ausbreiten; vgl. 1Zettel]: 1. a) planlos u. unnütz für vielerlei Kleinigkeiten verbrauchen, mit vielerlei Unwichtigem verbringen: seine Kraft, Zeit [an, mit etw.] v.; sein Geld v.; b) sich mit zu vielem [Nebensächlichem] beschäftigen, aufhalten u. dadurch nichts richtig, ganz tun od. nicht zu dem eigentlich Wichtigen kommen: du verzettelst dich zu sehr; sich in/mit seinen Liebhabereien v. 2. (südd., schweiz.) zum Trocknen ausbreiten, ausstreuen: Heu, Stroh v.
[Duden]
ver|zet|teln
[Duden - Das Bedeutungswörterbuch]
Yeri gelmişken, çevirinin ilk pasajı için birkaç seçenek sunmak istiyorum:
Kâh bir pusula, kâh düzinelerce kart, kâh tıka basa yazıyla dolu bir avuç içi: Bilgi notları, Alman politikacıları arasında bir tabu olarak görülür; bu, Polin'in kırdığı potun çok öncesinden (P.Ö. = Polin'den önce, P.S. = Polin'den sonra; Almancası: v. Polin, n. Polin; Polin'in potu milât olarak kabul edilerek espri niyetine yazılmış olup, dileyenler çeviri kapsamında değerlendirebilir) beri süregelen bir tutumdur.
Sağlıcakla kalın,
Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.
Merhaba Sözcük_Gezgini,
Yazılarından ve cevaplarından her zaman faydalanıyoruz. Bunun için sana ve diğer arkadaşlara teşekkür etmek isterim.
Mutlaka gözünden kaçmış olmalı,
Schröder war besonders langweilig, wenn..
> Schröder, ...ken özellikle cansıkıcıydı. (veya can sıkıcı oluyordu.)
LG
Merhaba Cesurly,
Uyarın için çok teşekkür ederim... Şimdi metni tekrar inceledim ve haklı olduğuna karar verdim. İlk çeviride Schröder'in sıkıcı ("canı" yazmasak daha iyi olur) olduğu değil, Schröder'in sıkıldığı anlamını çıkarmışım (ki bu versiyon da doğru, ama hemen arkasından gelen cümle seni haklı çıkarıyor).
Bu durumda çeviriyi şöyle düzeltmemiz gerekiyor:
Schröder, örneğin mecliste hükümetin faaliyetlerini kâğıttan okurken çok sıkıcı olabilen, fakat özellikle seçim kampanyalarında yaptığı serbest konuşmalarında ise hitabet gücünü çok iyi kullanabilen bir politikacıydı.
Burada da mümkün olduğunca metne sadık kalarak çevirmeye çalıştım, çünkü mot à mot çeviri tatsız tutsuz sonuçlar veriyor, ya da üzerinde uzun uzadıya düşünmek ve çalışmak gerekiyor.
Tekrar teşekkür ederim.
Sağlıcakla kal
Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.
Sözcük_Gezgini schrieb:
>
> Kâh bir pusula, kâh düzinelerce kart, kâh
> tıka basa yazıyla dolu bir avuç içi: Bilgi
> notları, Alman politikacıları arasında bir
> tabu olarak görülür; bu, Polin'in kırdığı
> potun çok öncesinden (P.Ö. = Polin'den önce,
> P.S. = Polin'den sonra; Almancası: v. Polin, n.
> Polin; Polin'in potu milât olarak kabul edilerek
> espri niyetine yazılmış olup, dileyenler
> çeviri kapsamında değerlendirebilir) beri
> süregelen bir tutumdur.
>
Selâm Sözcük Gezgini,
Yukarıdaki yazını ancak bugün rahat rahat okuyabildim. "P.Ö". de esprili bir çeviri.
Tekrar teşekkür ederim.
Eva
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.