Almanca Türkçe Sözlük Forum

USB-Stick  

Seite 2 / 2 Vor

0

Sözcük gezgini: Yukarıda yazdığım gibi "USB Flash Bellek" terimi 573000 sonuç veriyor ve Google Resim Arama'da da bu terimi girdiğimizde kutu veya diğer şekillerde değil, sadece çubuk biçiminde olan cihazlar görüyoruz. Bu nedenle (ve özellikle Eva'nın müşterisinden şikayet gelmemesi için!) "USB-Stick" teriminin mutlaka "USB Flash Bellek" olarak çevrilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yorum, dün gece ve az önce yaptığım çeşitli araştırmalarda ortaya çıkan kesin kanaatimdir. Gerisini vakit darlığı yüzünden sizlere bırakıyorum.

Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.

 
0

Berkant,

Sen flash ol, ben kalem, USB girişinde buluşalım.

Saygılar

Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.

 
0

Şunu da eklemek isterim: Ben de elbette her zaman en güzel, en akla yatkın sözcüğü kullanmaktan yanayım. Fakat bizim burada, yani Avrupa'da müşterinin beğenmeyebileceği ya da piyasada en yaygın terim olmadığı ortaya çıkan teknik sözcükler seçtiklerinden dolayı çeviri ücretinde indirim, ücretin tümünün müşteriye iadesi ve hatta tazminat davaları gibi olaylar yaşayan, avukatlarla ve sigorta şirketiyle kavgaya düşen arkadaşlar var. Bu nedenle bazı durumlarda en çok hoşumuza giden sözcük olmasa da en yaygın olanı, yani sektörün kullandığı Türkçe kelime hazinesine yerleşmiş durumda olanı seçmek zorunda kalıyoruz.

Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.

 
0

Merhaba Sözcük Gezgini, tekrar merhaba Berkant,

Zahmetiniz için teşekkür ederim.

Merak etmeyin, benim “müşterilerimden” şikâyet gelmiyor, yani çevirmen olmadığım için sadece pratik yapmak için başka bir forumda bedava olarak, çoğunlukla aptal aşk mektupları çeviriyorum. O zavallı kızların erkek arkadaşlarının çoğu zaten doğru dürüst Türkçe yazamıyorlar... :D

Dün zaten USB stick olarak çevirmiştim, ama sonra en iyi tercümenin ne olduğuna merak ettiğim için buraya sordum.

Tekrar teşekkürler herkese!

 
0

Berkant'a bir sorum var. Madem ki Almanya'daki müşteriler o kadar titiz, nasıl oluyor ki hala Almanya çıkışlı biri sürü çeviride (yazılı, bazen de sözlü) kalite düşük olabiliyor? Türkiye'de çevirmenlik mesleği kaytılı bir meslek olmadığından, tabii ki bir sürü sorun var. Sözde yeminli tercümanların o kadar çok hatası oluyor ki, not verilse bir çoğu sınıfta kalır.

 
0

'USB kalem', 'parmak bellek', 'USB sürücü'(her ne kadar sürücü olmasada) diye de kullaniliyor. Böyle bir durumda genelin durumunu da gözden gecirmek faydali olabilir. Almanca'daki karsiligi Usb-Stift olsa da Usb-Stick diye kullaniliyor. Fransizca'da ise 'Clé USB'(Clé anahtar demektir). Stick( 'Stock' 'Stängel') Ingilizce kökenli bir kelimedir. Nüans farklari önemli degilse 'USB bellek', 'USB hafıza' gibi kacis kelimeleri kullanılabılır.

Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.

 
0

Ultima: Çok önemli bir konuya değindin. Burada çevirilerin kalitesi konusunda çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Gelirimin yüzde otuzunu çeviri düzeltmenliğiyle elde ettiğimden sürekli Almanya'da yaşayan başka tercümanların çevirilerini görüyor, okuduklarıma inanamıyorum. Her cümlede beş altı gramer hatası yapan, boş vakitlerinde veya seyahat acentelerinde yaptıkları çevirilerle piyasada sabit olan ücretlerimizi bozmaya çalışan binlerce acemiden değil, sadece kendilerini yeminli tercüman olarak tanıtan, kısmen de "Staatlich anerkannter Übersetzer" unvanına sahip olan kişilerden bahsediyorum şimdi. İşin ayrıntılarına girersek, vakitlerinin büyük bir kısmını Alman mahkemelerinde veya polis merkezlerinde sözlü tercümanlıkla geçiren, yazılı çeviri konusunda ise kıyasla çok daha az bir deneyime sahip olan bu yeminli tercümanların yüzde 80'inin (ister reklam broşürleri ister hukuki metinlerde) yazılı çevirilerinin resmen acemi seviyesinde olduğuna tanık oluyoruz burada. Gerekirse düzelttiğim ve şu an düzeltmekte olduğum bazı çevirilerden onlarca, yüzlerce örnek cümle gösterebilirim.

Buradaki kurumsal çeviri müşterileri ve ISO sertifikalı çeviri bürolarının profesyonelliğine uyum sağlayabilmek, onları kaybetmemek için ben de geçen yıllarda kalite güvence kurallarına göre son derece titiz çalışıyorum. Düzeltmen olarak kontrolden geçirdiğim metinlere haddinden fazla titiz bakıyor olabilirim. Fakat unutmamak gerekir ki, düzelttiğim (yani başka kişilerce yapılmış olan) her çeviriyi basılmadan, çoğaltılmadan önce kendi imzamla onaylamak zorundayım. Bu nedenle çevirileri, ister kendi çevirilerimi ister düzelttiğim metinleri, kendi kendimi asla tazminat ya da hasar olayı tehlikesine atmamak için en büyük titizlikle kontrol ederim.

Bu bağlamda eğer izin verirseniz size ilginç bir olaydan bahsedeyim: 2002 veya 2003 yılında kurumsal müşterilerimin çoğu çeviri hizmetlerini ISO kalite standartlarına göre düzenlemeye başladı. Bu süreçte de çevirmenlik diplomaya sahip olup olmadığımı sordular. Oysa benim o tarihe kadar herhangi bir diplomam yoktu, ancak çevirmen olarak 13-14 yıl deneyime sahiptim. Ayrıca bulunduğum Alman eyaletinin ilgili yönetmeliğine göre, Bölgesel Mahkeme Başkanından "yeminli tercüman" unvanını alabilmek ve böylece konsolosluklara ve başka resmi dairelere ibraz edilecek çevirileri de yapabilmek için ya çevirmenlik dalındaki bir üniversite diplomasına ya da "Prüfungsamt für Übersetzer und Dolmetscher" dairesinin her yıl düzenlediği, çok zor olduğu bilinen büyük bir sınava katılmak ve oradan diploma almak gerekiyordu. Ben de müşterilerimin taleplerine dayanamayarak ve 2003 yılına dek yeminli tercüman unvanına bile olmamamdan hareketle anılan sınav dairesine başvurdum. Benimle birlikte o yıl Türkçe-Almanca ve Almanca-Türkçe çevirmenlik sınavlarına katılanlar toplam 20 kişiydi. Eğer yanlış hatırlamıyorsam yazılı çeviri sınavları toplam 12 saat sürdü ve elle çevrilecek metinler (iktisat, siyaset, hukuk, gazete makaleleri vs.) de gerçekten son derece zordu, sözlük veya herhangi bir aygıt kullanmak da yasaktı. En yüksek satır fiyatına layık, hatta müşteriden manevi tazminat bile isteyeceğin cinstendi yani. Nitekim, sınava girdik. Diğer katılanlarla sınavlar arasında bazı sohbetlerimiz oldu, ve ister inan ister inanma, hepsi bana valla bu sınavı başarsam da başarmasam da tercümanlık yapacam diyordu. Ben azami 15 puandan 14 aldım, ikinci sıradaki arkadaş 8 puan aldı, diğer 18 kişi ise sınavın ikinci basamağına girmek için gerekli olan 4 puanı bile alamayıp takılıkalmış. Sonuçta diplomayı sadece biz ikimiz kazandık, yazılı çevirilerden aldığım ortalama not pekiyidi, öbür arkadaşınki ortaydı, diğer 18 kişi ikinci basamağa bile giremedi. Daire sekreterinin dediklerine göre bu dairedeki sınavlara o yıla kadar katılmış olan tüm kişiler arasında gelmiş geçmiş en yüksek notu kazanmışım, ve şimdi sen bunu duyunca, 4 puanı bile alamadığı halde doğrudan çevirmenliğe başlamış olan o 18 arkadaşı düşün, benim bile bazı yönlerden zayıf ve birçok şeyi öğrenmesi gereken bir çevirmen olmama rağmen azamiye yakın bir not ortalaması başadığım halde öteki katılanların birinci basamağı bile geçemeyip o zaman sahip oldukları çeviri kalitesiyle Almanya'nın çevirmenlik pazarına girip bu sektörde para kazanmaya başladıklaırnı, halen de çalıştıklarını göz önüne getirmeye çalış.
Tabii ki bir kısmı bu arada gelişerek daha yüksek bir kalite düzeyine varmış olabilir, fakat ben diğerlerinden bahsediyorum. Kontrol edip düzeltmem için bana gönderilen çeviriler burada yaşayan ve Alman çeviri sektörünün önemli bir kısmını oluşturan acemi çevirmenlerin ürünleridir ve onlar gibi yüzlerce, belki de binlerce kişi vardır Almanya'da. Çoğu üniversitede işletme veya hukuk okuyor ya da burada telefon satan Türk mağazalarında ve benzer kuruluşlarda çalışıyor, boş vakitlerinde çeviri yapıyor, üstelik de "yeminli tercüman" unvanını almak için herhangi bir diploma almanın gerekli olmadığı başka Alman eyaletlerinde yaşıyorlar. Eğer yazdıklarımla yanılıyorsam lütfen beni affedin. Size kendi gözlemlerimi, deneyimlerimi anlatmaya çalıştım.
Türkiye'de durum nasıl?

Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.

 
0

Yazdıklarımla hiç kimseyi kırmak veya damgalamak istemediğimi belirtmek isterim. O sınava 20 yıl önce katılsaydım tabii ki ben de başaramayıp rezil olurdum. Ancak, o çevirmenlerin sahip oldukları bilgi seviyesiyle para kazanmaya kalkmalarına, hatta çevirilerinin bir kısmının binlerce, yüz binlerce sayıda çoğaltılmasıyla ne kadar büyük bir riski göze almalarına bir türlü aklım ermiyor, böyle bir cesarete hayran kalmak lazım.

Wer ständig glücklich sein will, muss sich oft verändern | Konfuzius.

 
0

Daha önce yazdığım gibi ben tercüman değilim, tercümanlık da yapmıyorum. Yani bildiklerim sadece “ikinci elden”.

Türkiye’de yaşayan, ama hayatının bir kismini Almanya’da geçirmiş olan bir arkadaşım da çevirmen olarak çalışıyor. Yeminli tercüman ünvanını taşıyabilmek için Tömer’de bir sınava girip kazanmış. Ancak sınavda Almancası değil, sadece Türkçe bilgisi sınanmış. Buna biraz şaşırdım, şaşırmasına.

 
0

Merhaba Eva, Berkant ve diğer ilgili katılımcılar,

Aslında bu bilgi alış-verişinden son derece memnunum, çünkü asıl bilgi noksanlığı ve bizleri ilgilendiren konular burada saklı. Eva'nın son yazdıklarını düzeltmek zorundayım. Türkiye'de yeminli tercüman olmak için tek bir şart var; bir notere gidersiniz ve ilgili dili bildiğinizi belgelerle kanıtlarsınız (işte Tömer sertifikası bile bu arada yeterli) ve sadece o noter nezdinde "yeminli tercüman" ünvanını elde edersiniz. Bir de bu ünvanını tabelalarda, kartvizit ve internet ortamında kullananlar yok mu.... gerçekten son derece komik.

Berkant'ın bahsettiği diğer konulara gelince, işler içler acısı... nereden başlasam bilemiyorum. Şu anda son derece gülünç ve utanç verici fiyat/ücretlerle yazılı çeviri yapılmakta (1000 vuruş 8-10 TL; tercümana belki 3-4 TL veriliyor). Önüne gelen çeviri yapıyor ve engellenmesi de mümkün değil, çünkü sanat dalı olarak görmek gerekir, beğenmeyen almaz. Duyumlarıma göre günde 30-40 sayfa tercüme yapanlar varmış, inanılır gibi değil. Bu konuda bizim rahmetli duayen üstadlarımız, örneğin dernek kurarak veya Adalet Bakanlığı'nda konuyu dile getirerek çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır, ancak son 40 yılda değişen hemen hiç bir şey yok. Vereceğim örnekler sakın yanlış anlaşılmasın, hangi dalda olursa olsun işini iyi yapana saygımı esirgemem. Örneğin bir "turizim enformasyon memuru" veya "turist rehberi" olmak için kurslar ve ciddi sınavlar düzenlenmekte, ancak çeviri için bu söz konusu değil. Selamlar

 
Seite 2 / 2 Vor
  
Arbeitet

Bitte Anmelden oder Registrieren




Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.

DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var.  Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.


Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.




LÜTFEN DİKKAT:

Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.

CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.


AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.

Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı

SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.

WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.