Almanca Türkçe Sözlük Forum

Kernschmelze  


0

Almanca'daki "Kernschmelze" terimini Türkçe'ye
"çekirdek erimesi" olarak çevirirsek uygun olur mu?
Yoksa Türkçe atom enerjisi terimleri arasında özel bir ismi var mı?

 
0

Aşağıdakiler de kullanılıyor:

nükleer erime
(nükleer santralde) yakıt erimesi

 
0

Moment, ich hab das eben in den Nachrichten wieder gehört und meine jetzt, dass "yakıt erimesi" und "nükleer erime" (= korrekter türkischer Begriff für 'Kernschmelze') technisch gesehen vielleicht doch zwei ganz unterschiedliche Dinge sind. Da ich aber kein Experte für Atomphysik bin, kann ich es dir nicht genau sagen. Nimm aber einfach "nükleer erime", das bedeutet auf jeden Fall "Kernschmelze", da bin ich mir zu 95 Prozent sicher.

Nachtrag: Die beiden türk. Begriffe, die ich nannte, sind doch identisch:

http://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCkleer_erime

 
0

Der Begriff "nükleer erime" ist wohl die Entsprechung für das Wort "Kernschmelze", die tagesaktuell eine hohe Akzeptanz findet.

Allerdings "çekirdek erimesi" scheint auch eine weitere, eher in den Fachkreisen (Greenpeace u.a.) verbreitete Entsprechung zu sein.

Diese Begriffe sind mehr oder weniger synonym.

Ich würde den Terminus "çekirdek erimesi" im Sinne von "reaktör çekirdeğinin erimesi" vorziehen, weil hierbei mit dem Wort "Kernschmelze" ein schwerer Unfall in einem Kernreaktor zum Ausdruck gebracht wird, bei dem sich die Brennstäbe im Reaktorkern übermäßig erhitzen und schmelzen.

 
0

"çekirdek erimesi" ifadesi Türkçe haberlerde sürekli duyulan bir ifade. Bu nedenle de dogru bir tercüme.

 
0

Vikipediden alıntı:

Nükleer erime, bir nükleer reaktörün soğutma sistemlerinin çalışmaması ve reaktörün parçalanabilir yakıtının (uranyum veya plütonyum) tepkimesinin yavaşlatılamaması durumunda, nükleer yakıtın tamamen eriyerek çok sıcak ve çok yoğun bir sıvı haline gelmesi durumudur. Nükleer erime durumunda reaktör yakıtı (uranyum veya plütonyum) reaktör kalbini eriterek dışarıya çok ciddi miktarda radyasyon sızıntısına sebep olabilir. Bu durum bir nükleer reaktörde olabilecek en ciddî kazadır.

Fakat haberlerde daha çok 'çekirdek erimesi' ifadesini duyuyorum. İkisi de olur diye düşünüyorum.

 
0

O zaman bizde "nükleer çekirdek erimesi" dersek
daha şumüllü bir şekilde ifade etmiş oluruz... :)

 
0

McB schrieb:


> O zaman bizde "nükleer çekirdek erimesi" dersek
> daha şumüllü bir şekilde ifade etmiş
> oluruz... :)

"Nükleer çekirdek erimesi" pek yaygın olmayıp biraz "ayaktopu futbolcusu" demeye benziyor. :)

 
0

Jon schrieb
"Nükleer çekirdek erimesi" pek yaygın olmayıp biraz
"ayaktopu futbolcusu" demeye benziyor.



Paylaşıyorum!

nükleer çekirdek weißer Schimmel gibi bir geneleme (Pleonasmus)

Nukleus m
lat. nucleus= (Frucht)kern / (Zell)kern u.a.

 
0

çekirdek erimesine farklı örnekler...

kabak çekirdeği erimesi
kavun çekirdeği erimesi
karpuz çekirdeği erimesi
ayçiçeği çekirdeği erimesi
.
.
.
.
.
.
.
.
.
nükleer çekirdek erimesi

Bunların "ayaktopu futbolcusu" ile ne kadar yakınlığı var?

 
0

McB schrieb:


> çekirdek erimesine farklı örnekler...
>
> kabak çekirdeği erimesi
> kavun çekirdeği erimesi
> karpuz çekirdeği erimesi
> ayçiçeği çekirdeği erimesi

Bunların anlamı neymiş? Kabak, kavun, karpuz ve ayçiçeği çekirdeklerini kimler eritiyormuş? Bunlar hangi şekilde eriyor veya hangi sebeple eritiliyor?

> Bunların "ayaktopu futbolcusu" ile ne kadar
> yakınlığı var?

"çekirdek erimesi" teknik bir terim olup "nükleer çekirdek erimesi"nin ve "reaktör çekirdeği erimesi"nin kısaltılmış halidir.
"Nükleer erime" ise aynı teknik olguyu tanımlayan bir diğer anlatım şeklidir.
Senin önerdiğin "nükleer çekirdek erimesi" teriminde ya "nükleer" ya da "çekirdek" kelimesi teknik anlamda lüzumsuzdur. Almancada "Kernschmelze" yerine "Kernreaktorschmelze" veya "Reaktorkernschmelze" demeye benzer. Bu iki sözcük yanlış olmayıp herkesçe anlaşılan kelimeler olduğu halde Almancada çok nadir kullanılmaktadır. Bilmem anlatabildim mi.

 
0

McB schrieb:
çekirdek erimesine farklı örnekler...


Galiba anlatamadınız! :)
Ben "yineleme" sözcüğüyle önemli bir noktaya dikkatinizi çekmeye çalışmıştım.


Yaşayan bir dile yerleşmiş teknik kavramlar üzerinde yersiz tartışma yaratılmamalıdır. Türkçe, yıllardır bu tür saçmalıkların yükü altında eziliyor. Bence bu konunun şaka kaldırır tarafı yoktur. 19. yüzyıl sonlarında, 1ci dünya savaşı öncelerine kadar Türkiye'de yabancı dil olarak Fransızca yaygındı, dilimize giren teknik kavramların çoğu Fransızca kökenliydi, 1950'li yıllara kadar Almanca teknik kavramlar dile hakim oldu. Sonra da Amerikan hayranlığı ile İngilizce kavramlar dile girdi. Son zamanlarda Almanca kavramların kullanımının, İngilizce kavramların yanı sıra, yine artmakta olduğunu izliyoruz. Çoğumuzun kendi iş alanımız ile ilgili olarak bir yabancı kültür tercihi bulunuyor. Türkçe'ye çeşitli dillerden alınmış (Hukuk, Teknoloji, Edebiyat vs. alanlardan) "teknik kavramlar" üzerinde tartışmaya başlayınca, bu kültürlerin çatışması ortaya çıkıyor.

Hepimizin bilmesi gereken bazı gerçekler var. Bu gerçeklere kısaca değinmeden önce Türkiye Türkçesi'nin ne olduğunu tanımlamaya çalışmakta yarar olduğu görüşündeyim. Burada ukalalık taslamak istemiyorum. Ancak herkesin bilmesi gereken bazı bilgileri bu ortama taşımanın yararı olduğunu fark ettiğim için yazıyorum. Aşağıdakiler, bundan yaklaşık 15 yıl kadar önce günümüz Türkçesinin özellikleri ile ilgili olarak yazdığım satırlardan alıntıdır:

[size=small]Als die Türken, von Mittelasien kommend, südlich des Kaspischen Meeres über Persien und Arabien nach Kleinasien vorgestoßen waren, übernahmen sie mit dem Islam zugleich die arabische Schrift, wie die Germanen mit der Annahme des Christentums die lateinische Schrift übernahmen. Allmählich wurde die türkische Sprache von persischen und arabischen Wörtern überflutet. Die Durchsetzung der türkischen Sprache mit Fremdwörtern breitete sich im Volk aus, als arabische Völker unter die Oberherrschaft des Osmanischen Reiches gerieten. So entstand die osmanische Sprache, die die Sprache des zum größten Teil aus Arabern bestehenden Osmanischen Reiches wurde. Das Osmanische Reich war ein Vielvölkerstaat, wo nur Gebildete es zu etwas bringen konnten.
In der osmanischen Türkei existierten 3 sprachliche Ebenen:
- Fasih Türkçe - Kanzleistil: Erforderte gründliche Beherrschung des Persischen und des Arabischen.
- Orta Türkçe - Mitteltürkisch: Sprache der Gelehrten, Theologen, Juristen. Die Sprache derer, die alphabetisiert waren .
- Kaba Türkçe - Einfaches, bäuerliches Türkisch: Die Sprache der einfachen Menschen, Landwirte u.a. (ca. 90% der Gesamtbevölkerung), wurde abfällig als "Kaba Türkçe" bezeichnet.

Bis zum Jahre 1928 wurde Türkisch mit der arabischen Schrift geschrieben. Da die Erlernung dieser Schrift mit großen Schwierigkeiten verbunden war, konnte damals bis zu 90% der Bevölkerung weder lesen noch schreiben. Das Lernen einer Fremdsprache stellte damals für einen Türken eine doppelte Schwierigkeit dar: Sprache und Schrift!

Nach dem I. Weltkrieg erlangten die meisten arabischen Völker ihre Unabhängigkeit. Als die Türkei nach dem Unabhängigkeitskampf ein homogener Staat wurde (1923), empfand man die vielen persischen und arabischen Fremdwörter als unzweckmäßig und daher überflüssig.

Mit der Übernahme der lateinischen Schrift war nunmehr die Voraussetzung für die Entfer-nung der Fremdwörter aus der türkischen Sprache gegeben. Atatürk gründete im Jahre 1932 den „Dil Kurumu“ (der Sprachausschuß oder die Sprachgesellschaft), der die Aufgabe hat, einerseits die Fremdwörter auszumerzen und andererseits die nichttürkischen Wörter, die von den Bewohnern der Türkei noch verwendet wurden, zu erforschen und zu entscheiden, ob diese der Sprache enthalten bleiben sollen. Außerdem sollte der "Dil Kurumu“ stets bestrebt sein, nach festgelegten Regeln neue „Türkisch klingende“ Wörter zu schaffen und dadurch die Sprache zu bereichern. Das Türkische, das auf diese Weise geschaffen wurde, heißt „Öz Türkçe“ und bedeutet „Reines Türkisch“ im Gegenteil zum Osmanischen (Osmanlıca), welches mit dem Persischen und Arabischen durchmengt ist.
Die türkische Gegenwartssprache konfrontiert jeden mit einem großen Problem: Für ein und denselben Begriff existieren in vielen Fällen ein neutürkisches und ein osmanisches Wort nebeneinander. Diese Situation hat sich durch die türkische Sprachreform und die dadurch ausgelöste Entwicklung und Veränderung der Hochsprache innerhalb der letzten siebzig Jahre ergeben.

Das aktuellste Wörterbuch der türkischen Sprache umfasst ca. 75.000 Begriffe. Der Reichtum einer Sprache beruht aber nicht allein auf den Umfang ihres Wortschatzes, sondern vor allem auf ihrer Fähigkeit, mit ihrem Wortschatz, selbst wenn dieser beschränkt ist, möglichst viel auszudrücken. Der diesbezügliche Reichtum des Türkischen kann sogar manchen Kenner noch überraschen.[/size]


İşte tam bu nedenden dolayı, atom santralları ile ilgili bir konu üzerinde tartışırken, bağlamdan (Kontext) hareketle ben çekirdek dediğimde sizin aklınıza film seyrederken çıtlattığınız "kabak çekirdeği" gelebilir.

Bu "forum"un şimdiye kadar olduğu gibi güvenilir, düzgün, saygın bir ortam olarak kalması için herkesten bir ricam olacak:

Lütfen gerek soru sorarken, gerekse kavramlar üzerinde tartışıırken daima "bağlama bağlı, objektif ve ciddi" kalalım, hedef daima kollektif mantığa uygun, yani akla yatkın ve konunun uzmanı bir kişinin olurunu alacak bir karşılık bulmak olmalıdır.

İçimizden bir espri yapmak geliyorsa, espri niyetiyle yazdıklarımız yanlış anlaşılmasın diye, cümlenin yanına hiç olmazsa bir "smiley" yerleştirelim ki, kimse alınmasın ya da gereksiz yere tansiyon yükselmesin. ;)

 
0

Levent schrieb:


> İçimizden bir espri yapmak geliyorsa, espri
> niyetiyle yazdıklarımız yanlış
> anlaşılmasın diye, cümlenin yanına hiç
> olmazsa bir "smiley" yerleştirelim ki, kimse
> alınmasın ya da gereksiz yere tansiyon
> yükselmesin. ;)

Ben de hiç kimsenin tansiyonu yükselmesin diye "ayaktopu futbolcusu demeye benziyor"un yanına gülücük eklemiştim (bakınız). Ancak ne kadar dikkat etsen ve sayfayı gülücüklerle doldursan da, forumlarda her şeye alınan, espriden anlamayan arkadaşların tepkileri oluyor ve olacak da (McB kardeşi kastetmiyorum burada).
Bunlar bir yana, "ayaktopu futbolcusu" örneğinin "nükleer çekirdek erimesi"ndeki kelime fazlalığını mükemmel bir şekilde açıkladığına halen inanıyorum!

 
  
Arbeitet

Bitte Anmelden oder Registrieren




Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.

DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var.  Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.


Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.




LÜTFEN DİKKAT:

Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.

CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.


AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.

Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı

SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.

WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.