sözcük gezgini schrieb:
> Merhaba Jon,
>
> Senin dediklerin de olur ama yaşını başını
> almış bir adam olarak "hiç güleceğim yoktu"
> derdim ben, "hahay güleyim bari" veya "güleyim
> bari" benim için biraz "efemine"... Racona uygun
> değil yani...
Merhaba Sözcük gezgini;
"Dass ich nicht lache", Almancada da oldukça argo ve kaba bir deyimdir, hatta hitap ettiğin kişiyi kırabilecek, sinirini bozabilecek bir laftır. Küçümseme amaçlı bu deyim, "güleceği olmamak"la pek bir ilgisi olmayan, öfkeli bir anda ve çoğunlukla da yüksek sesle ağızdan çıkan bir laftır.
Serbest çeviri olarak "Saçmalama!" veya "Saçmalıyorsun!" ya da "Bu adam kendini ne zannediyor!", "Sen kendini ne zannediyorsun?" gibi karşılıkları dahi vardır. Yani, o an yanımızda bulunmayan üçüncü bir şahıs hakkında dedikodu yaparken o kişinin bir iddiasının ne kadar saçma olduğunu ifade etmek için de kullanılır, örneğin: "Der will morgen gegen mich gewinnen? Dass ich nicht lache!" Bu yüzden "Güleyim bari!" veya "Hahay güleyim bari!" bence tam yerinde bir karşılık.
Senin önerdiğin "hiç gülesim yoktu"nun Almanca karşılığı ise örneğin "Finde ich überhaupt nicht lustig", "Fand ich nicht zum Lachen" veya "Was war daran so witzig?" olabilir, yani kanaatimce bambaşka bir anlam.
sözcük gezgini schrieb:
> Merhaba Jon,
> ...veya "güleyim bari" benim için biraz "efemine"...
> Racona uygun değil yani...
Merhaba Sözcük Gezgini;
"Güleyim bari" bence fevkalade iyi bir çeviri. "Hiç güleceğim yoktu" da bence tümüyle yanlış sayılmaz.
Zaten sizin de Jon'un da bu foruma katkılarınızı zevkle ve beğenerek okuyor ve takdir ediyorum.
Ancak şu andaki derdim başka!
Yukarıdaki alıntı beni fena halde ürpertti. Ne böylesi rafine bir foruma ne de sizin yaşınıza başınıza hiç yakıştıramadım.
O racon hangi racon? Bize açıklar mısınız lütfen!
Çevirmenin cinsiyeti, yaşı, başı, ortaya çıkan ürünün değerlendirilmesinde hangi öneme sahip?
Kaldı ki kendi başına değerlendirildiğinde bu iki farklı çeviri, bana çevirmenlerinin yaşları konusunda hiçbir şey söylemiyor. Cinsiyetleri konusunda hakeza! Üstelik orijinal deyimin de bağlamı, söyleyenin cinsiyeti vs., konusunda da hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Bir arkadaşımız edebi bir çeviride, aslına uygun olarak, örneğin "ayol" gibi, "canikom" gibi sözcükler kullansa, redaktör olarak bunları da "efemine" bulup, tırpanlayacak mıyız?
Ve asıl o "RACON!"
Çevirmenliğin kendine özgü ilkeleri var elbet. O ilkeler arasında cinsiyetçilik de (Sexismus) var mı?
Ben günde 1-5 kadının, yakınları erkekler tarafından işkence edildiği, öldürüldüğü bir ülkede yaşıyorum. Onlar da rastgele öldürülmüyorlar. Belli bir "racona" uygun olarak yok ediliyorlar. Sizin söyledikleriniz ile bu tür bir vahşet arasında doğrudan bir bağ kurmak, hak etmediğiniz ağırlıkta bir eleştiri yöneltiyor gibi görünmek istemem. Sınırlarımı ve haddimi biliyorum; yaşım 60.
Ancak cinsel ayırımcılığa, kadınların, eşcinsellerin, zayıfların, çocukların aşağılanmalarına veya zulüm görmelerine karşı özel bir hassasiyetim var. O tür bir yöntemin kokusunu aldığım yerde dilimi tutamıyorum.
İyi çalışmalar ve kolay gelsin.
Erh'S.
Sevgili Erh'S,
Nâzik satırlarınız için teşekkür ederim. Hassasiyetinizi anlayışla karşılıyorum, lâkin burnunuz yanlış koku almış.
Doğam gereği, "hahay", "canikom", "ayol" gibi sözcükleri kullanmam, birisi kullanırsa ve o kişi hemcinsim ise cinsel tercihi konusunda tereddüte düşerim, ona göre gardımı alırım, bana bulaşmazsa sorun yok. Bulaşırsa, kimse benden eşcinsellerle "dayanışmamı" beklemesin... Malûm cinsel tercihi en kibar şekilde ifade eden "efemine" sözcüğü yerine, hangi sözcüğü kullanmam daha yerinde olurdu dersiniz?
Ayrıca eşcinselliğin kadın ve çocuk hakları ve zayıfları koruma ile aynı kategoride değerlendirilmesinin abesle iştigal
olduğu kanaatindeyim.
Koyun can derdinde, kasap et derdinde misali...
Saygılarımla
Arkadaşlar, "Dass ich nicht lache!"nin Türkçe karşılığının "Güleyim bari!" olduğu noktasında hemfikir olduk.
Eşcinseller ve başka azınlık ve gruplarla dayanışma konusu ise burada değil forumun "Übersetzer-Café / Serbest Kürsü" bölümünde ya da özel mesaj yoluyla tartışılmalıdır diye düşünüyorum. Herkese "dass ich nicht lache" ile ilgili katkıları için teşekkür eder, hepinize iyi geceler dilerim.
sözcük gezgini schrieb:
> Sevgili Jon,
>
> Tek doğru yoktur, birçok doğru vardır.
> Ne yapalım şimdi, bu tartışma için yeni bir
> konu mu açalım? Çok saçma.....
Niye olmasın? "Azınlıklarla dayanışma" başlığı ile yeni bir konu açar, yukarıdaki düşüncelerini ayrıntılarıyla açıklar, tanık koruma programı için emniyete başvurur ve sana verecekleri yeni kimlikle Kuzey Sibirya'da bir dağ kulübesine yerleşip rahatına bakarsın, oh ne güzel.
Sn. Sözcük Gezgini;
İdrakinizi bu derece ıskalayacağım, doğrusu, hiç aklıma gelmezdi.
Benim dostane uyarı niteliğindeki ilk mesajım (son 5 satırı haricinde, ki orada da "dilimi tutamıyorum" diye özür beyan etmişim) ana fikir olarak, cinsiyetçi bir "raconun" çeviri ahkâmında yeri olup olmadığı konusunu sorgulama amacını taşıyordu...
Siz ise cevabî yazınızda, çeviri konusunu tümüyle es geçip, homofobik söyleminizi daha da sarih bir tarzda sürdürmekle yetinmişsiniz.
Yazık! Çok yazık! Hem şaşırdım, hem üzüldüm.
Affınıza sığınarak "çeviride cinsiyetçi racon" diye adlandırdığım şey ile ilgili ilk söylediklerim hiç anlaşılmadığına, ya da kale alınmadığına göre, burada kendimi tekrarlamaktan hicab duyarım. Siz de artık zahmet buyurmayın.
Jon Bey Kardeşimizin, çeviri dışı konuların, forumun "Serbest Kürsü" bölümünde tartışılması yolundaki tavsiyesini ben de son derece yerinde buluyor, artık, o mesajımın son paragrafındaki fikirleri bu sayfaya hiç taşımasam daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
Sizin cevabî yazınız da çeviri konusu ile hepten ilgisiz olduğu için, yazdıklarınıza burada yanıt vererek bu sayfayı daha fazla meşgul etmeyi uygun bulmuyor, dilimi tutuyorum.
Umarım konu kapanmıştır.
İyi çalışmalar,
Erh'S.
"Eline, beline, diline, öfkene ve nefsine sahip ol!"
Hacı Bektaş-ı Veli
ya da egelilerin dediği gibi
yetti gari!
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Vah benim "Efeminem" vah... En baba vatkalar bile gizleyememiş geniş omuzlarını, sesindeki çatallanma ele vermiş seni dediler. Olmadık yerlerde çadır (basket) kurmuşsun, alıkmışlar. Ama ben inanmıyorum onlara, raconu bilememişsin, meğer sana "şarıl şarıl" veya "lubunya" derler imiş.
Eşcinsel, gay, lezbiyen, transseksüel sitelerine ait "cookie"lerin bilgisayarımda gullüm düzenlemesi pahasına yaptığım araştırmalar, konuyu derinlemesine irdelemeye yetecek kadar kapsamlı. Dolayısıyla idrak ıskalaması veya kale alınmamak söz konusu değil. Çevirinin teorisiyle değil pratiğiyle ilgileniyorum, o kadar...
Ama madem öyle, işte böyle:
Bir eşcinselin blogundan:
http://halilkandok.blogspot.com/2011/07/escinsel-sozluk.html
"Ayol:
Eşcinsellerin her cümlenin başında kullandığı kelime. O yüzden erkekler bu kelimeyi kullanırken dikkat ederler, kullanmazlar hatta."
Dilde cinsiyetçilikten mi bahsediyoruz? Alın size tamamen cinsiyete dayalı bir dil: Lubunca veya Kevalce. Yaşama sadece "önden" ve "arkadan" bakan, ezelî, ebedî ve yegâne amaç ve beklentileri ete sopa değmesinden veya karınca yuvasına çomak sokmaktan ibaret olan korunası varlıkların geniş sözcük dağarcığından fışkıran bir demet yasemen. Yaprak dizilişlerini bozmamak adına tüm güzellikleriyle aynen takdim ediyorum:
"lubunca gerçekten şugar ama nette anlamları ile yazılması yanlış yaa artık herkez alıkıcak"
"ayy yazar kezban ayol. Lubunca alıkmış sözde ama tamamen eksik. Onlarca cümle var daha... Ayrıca gerçek hayatta kullanıldığına şahit oldum demiş. Ha ha hayyyt. Bu ne cahillik? Hoşgeldin cıvır aramıza. Arada bir Jean Genet kitapları oku da lubuncanın Fransız ve İngiliz versiyonlarına da şahit ol. Bir insan bir yazı yazar da bu kadar mı saçmalar tek cümlede."
"bence lubun ca olması cok iyi diger adıyla kevalce bizler kendi aramızda konusurken heterolar alıkmasın diye cok rahat ediyoruz ama artık iyice ortam oldu artık cıvırlar alıkıyo ve sinir oluyom madilik yaratıyo o yuzden lubunlara onerim cıvır kankalarınıza kevalce ogretmeyin şugariyetimize madilik alıkmasınlar ok gerçi arada sırada gullüm oluyo ama hoy alıkmasınlar"
http://www.timeoutistanbul.com/gaylezbiyen/makale/101/Lubunca-s%C3%B6zl%C3%BCk/
Bu düşün insanlarını es geçip "dilde cinsiyetçiliği" tartışmayınca eşcinsel engizisyonu kararıyla tukaka, homofobik falan feşmekan ilân edilerek, Sodom ve Gomore cennetinden kovulup, Fizan'a sürgün edileceğim, gökkuşağı bayrağının gölgesinden mahrum kalacağım demek...
Geçiniz...
Puri teorisyenlerin öngörüleri de hepten babilofmuş, içimdeki "nonoşun" kozasından çıkası yok, Godot'u beklemek daha mantıklı (bkz. "coming out").
Hiç kimse eşcinselleri sevmek veya maço "straight"ler ve maket bıçağı ile dolaşan "Dressed to Kill" ucubeleri arasında seçim yapmak zorunda değil.
Pekâlâ, kadın cephesindeki manzara-i umûmiyye bundan farklı mıdır? Elbette ki hayır. Midesi kaldıranlar, bir kadın tarafından hazırlanmış olan "Kadın Argosu Sözlüğü"ne göz atabilir:
http://ikra4.tripod.com/kadinargo/a.html
Tombul Serçe'nin sarhoş olup sahnede yuvarlanmadığı nadir zamanlarda şakıdığı gibi:
"Masum değiliz hiç birimiz..."
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.