[Asıl metnin otosansürden geçmiş özetidir]
Birkaç gündür süregelmekte olan aşağılama ve yıldırma kampanyasına karşı nefretle haykırışımdır:
Hepimizin CafeUni ile tanışma hikâyesi aynıdır. Hep bir sözcük başlatmıştır bazen bağımlılık derecesine ulaşabilen bu tutkuyu. Aradığınız sözcüğe kapsama alanı dışında olduğu için o an ulaşamamışsınızdır belki ama açık bir kapı bulmuşsunuzdur, üzerinde şu giremez - bu giremez yazmayan. Kimse sizden form doldurmanızı, diplomanızla birlikte 12 adet biyometrik vesikalık fotoğraf, ikametgâh ilmühaberi, referans mektubu, özgeçmiş vs. getirmenizi, bilumum Çin işkencesini sağ salim atlatmanızı istememiştir. Hâlâ burada iseniz ve bu yazıyı okuyorsanız, o açık kapıdan girdiğinizde, samimî, sıcak, ötekileştirmeyen, dışlamayan, aksine herkesi kucaklayan, dahası benim gibilerin özgürce zırvalayabildiği gayet özgür ve demokratik bir ortam bulmuşsunuz demektir.
Hikâyemiz bir sözcük ile başlamışsa, aynı nedenden dolayı buradayız demektir: Arayış. Bilgi arayışında olmayan birinin CafeUni’yi keşfetmesi mümkün değildir. Aslında önemli olan aradığını bulmak değil, arayış içinde olmaktır. Herkes bir arayış içinde burada bir araya gelmişse, birinin diğerinden farkı yoktur. Bazılarımız bilgiye ulaşma yolundaki bu arayışa daha erken başlamış ve belirli bir mesafe kat etmiştir, bazılarımız ise yolun henüz başındadır. Ama bilgi sınırsız ve ona ulaşan yollar sonsuz olduğundan kimse için mutlu son, kemâle veya hidayete erme gibi bir sonuç yoktur. Kısacası, çok bilelim veya az bilelim, ortak paydamız hep arayış içinde olmakla kalacaktır.
Şimdi birileri CafeUni’ye ulaşmak isteyenleri analarından doğduğuna bin pişman etmek için o açık kapıya kilit vurmak, üzerine “şu giremez-bu giremez” yazmak, form doldurtmak, düğmelere tıklattırmak, bannerlerla, reklâmlarla uğraştırmak, prosedürlere boğmak, diploma, vesikalık fotoğraf, ikametgâh ilmühaberi, referans mektubu, özgeçmiş vs. isteyerek yıldırmak, bir yolunu bulup kapıdaki badigardları, siklopları ve zebanileri aşarak içeri girmeyi başaranları burunlarından fitil fitil getirerek cezalandırmak, bu sıcak ve demokratik ortamı, karanlık ve kasvetli bir elitler kulübüne, tercüme bürosu lobisine dönüştürmek istiyor.
Bakınız CafeUni’nin başlangıç sayfasında ne yazıyor:
“… Gerek hukuki ve teknik çeviri, gerekse de kitap çevirisi sektöründe faaliyet gösteren forum müdavimi profesyonel çevirmenler, Türkçe ve Almancada tam karşılığı olmayan veya çevirisi tartışmalı sözcüklerin en uygun karşılığını bulmada birbirine yardımcı olmakla kalmayıp, özel şahısların ihtiyaç duydukları metinlerin Türkçeye veya Almancaya tercüme edilmesinde gönüllü olarak yardım etmektedir…”
Aşağılananlar, hakarete uğrayanlar, daha ne kadar susacaksınız?
Sözcük Gezgini,
Yazdıklarının altına imzamı atıyorum. Bazılarının öneriler artık çok abartılı olmaya başladı. Çok profesyonel bir site istiyorlarsa kendilerine profesyoneller için bir site kursunlar o zaman. Onlarca seneden beri biz bu arkadaşların yardımıyla ayakta durmadık herhalde.
Site yönetimine sesleniyorum. Formatınızı fazla zorlamayın, daha kullanışla olması için olanaklarınızı elbette kullanın, ancak, bazı saçma öneriler sizi yanıltmasın, o anlamsız öneriler bence bu sitenin sonu olur ve iyi niyetli, bir şeyler öğrenmek isteyen insanları mağdur edebilir. Bu insanların mağdur olmasını istermisiniz? Kötü niyetli insanlar zaten hemen anlaşılıyor. Bu insanlara da yanıt, tepki verilmez, soruları cevaplanmaz, umursanmaz ve bir süre sonra o kişiler ellerini ayaklarını çekerler. Diye düşünüyorum.
Selamlarımla.
Günaydın Sözcük gezgini,
Yazdıklarından anlaşılıyor ki, Mustafa'nın forumun gerçek ve güncel hedefi konusunda bazı sorulara açıklık getirmesi gerekiyor.
İlk önce, bu usul ve esas tartışmasının "Türkçeden Almancaya Çeviriler" ve "Almancadan Türkçeye Çeviriler" rubrikleri ile sınırlı olması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla, bu iki kategorinin amacı nedir, hedef grupları kimdir diye soruyorum Mustafa'ya. Şöyle ki, forumun başlangıç sayfasında yer alan "Özel şahısların ihtiyaç duydukları metinlerin Türkçeye veya Almancaya tercüme edilmesinde gönüllü olarak yardım etmektedir" ifadesi ile Mustafa'nın 2011 yılı içinde bazı forum tartışmalarında dile getirdiği, bu iki ana kategorinin "çevirmenlerin tartıştığı bir platform" olduğu yönündeki değerlendirmeler arasında çelişkiler var. Ama şunu unutmayalım ki, her forum bir organizmadir, çeşitli etkilerin altında kalan dinamik bir süreçtir. Hepimizin katkısıyla belli bir uzmanlık seviyesine ulaşmış olan bu iki kategorinin yönelimi de amaçları da hedef kitlesi de zamanla değişmiş olabilir. İşte bunu Mustafa'ya sormak lazım.
Çevrilecek dokümanların profesyonel çevirisi için çeviri sektörüne ücret ödemeyi aklının ucundan bile geçirmeyen, yani beleş atın dişine bakılmaz diyerek hangi kalitede olursa olsun bedava çeviri kapmak isteyen vatandaş, serbest meslek sahipleri ya da küçük firmaların ve kendilerini geliştirmeye ne hazır ne de niyetli olan fırsatçı meslektaşların bu iki ana kategorinin hedef gruplarından olmadıkları ve olmayacakları ise kesin, öyle değil mi?
Diğer tarafta, Almanca veya Türkçe öğrenenler, kendilerini mesleki açıdan geliştirmek isteyenler ve çevirmen olmayı arzu edenler için, "Berufsbezogene Themen / Çevirmenlik Mesleği", "Grammatik & Co. / Gramer ve Benzeri Konular" ve "Türkisch-Deutsche und Deutsch-Türkische Glossare" olmak üzere kapsamlı bir şekilde yararlanabilecekleri üç ayrı platform bulunduğu gibi, birkaç hafta önce önermiş olduğum, Mustafa tarafından da çok olumlu karşılanan "Almanca veya Türkçe Öğrenenler İçin Destek Köşesi" (Hilfestellungen für Deutsch- oder Türkischlernende) başlıklı yeni bir kategori daha gelecek.
Mustafa'nın çevirmen veya komşu mesleklerden birinin mensubu olunduğunun belgelerle kanıtlanması ile kapalı bir üye alanının oluşturulması şeklindeki öneriye olumsuz bakması üzerine, Optimus'un gündeme getirip ısrarla savunduğu bu fikirden ben de vazgeçtim ve artık istemiyorum doğrusu. Hakikaten, forumun kuruluş gayesine sadık kalan, daha demokratik, daha mantıklı çözümler getirmemiz lazım. Dün akşamki önerilerimin hiç olmazsa kullanım profesyonelliği ve ve kullanıcı dostluğu açısından bazı iyileştirmeler getirmek üzere doğru yönde ilk adım olacağından emimin.
Merhaba Pico,
Desteğin için çok teşekkür ederim.
Merhaba Jon,
Bence CafeUni ve forum olduğu gibi kalmalı, fazla dallanıp budaklanmamalı, istenirse görsellik dışında hiçbir değişiklik yapılmamalıdır. Aslında yukarıdaki yazı çok daha uzundu ama maalesef onlarca paragrafı kendime saklamak zorunda kaldım. İnsanları kırmak veya üzmek niyetiyle yazmadığım bazı şeyler yanlış anlaşılabilir, nahoş tartışmalara yol açabilirdi.
Otosansüre uğrayan bu paragrafların ana konularından biri, "asalak", "parazit" vb. hakaretlerle aşağılanan bu tür insanların gerçekte de var olup olmadığıydı. Bence bu bir efsane... Argo tabiriyle “tırışkadan” bir söylenti. Yani bir çeviriyi tamamen CafeUni'den araklayıp benim diye satmak teknik olarak mümkün değil. Diyeceksin ki, kimi zaman bazı arkadaşlara sadece belgedeki isim ve soyadları ile dosya numaralarını vb. değiştirip teslim edebilecekleri eksiksiz çeviriler verdik. Doğru, ama bunların sayısı bir elin beş parmağını geçmez. Üstelik bu tür şablonlar, doğru veya yanlış, her tercüme bürosunda vardır. Zaten kazın ayağı da öyle değil artık. Örneğin ikametgâh ilmühaberi, nüfus kayıt örneği veya adlî sicil belgesi gibi evrak eskisi gibi pek sık gelmiyor, gelse de en azından bu sayede Almanya'ya eli yüzü düzgün çeviriler gidiyor, fena mı? Hangi çevirmen sadece bu belgelerle hayatını idame ettirebilir ki? Bence teknik, hukukî veya tıbbî bir çeviriyi CafeUni'den kopyalanan sözcük ve pasajlarla yapıp teslim etmeyi başarabilen biri yerilmek, aşağılanmak, hakaret edilmek yerine her türlü övgü ve takdiri, hatta Lejyon Donör nişanını bile hak etmiştir. Çevirmeni çevirmen yapan, kendisinin veya başkalarının hazırladığı şablonları doldurmak değil, bu tür çevirileri yapmaktır.
İş hacmindeki daralmadan endişe duyuyor olabilirsin. Ama duymamalısın. Çünkü çok yersiz. Senin bilgi ve becerilerine sahip bir kişi işsiz kalmaz. İşi olan müşterilerin senden memnun ve bütçeleri uygun olduğu müddetçe sana gelecektir. Zaten “ucuzcu” tabir edilen, işin kalitesi umurunda bile olmayan müşterilerle çalışmak sana hiçbir şey kazandırmaz. Aksine, daha düşük bir fiyata çalışan bir çevirmen bulduklarında seni anında “satacaklarından” moralini bozup şevkini kırarak, “nerede yanlış yaptım” diye kendini sorgulamana bile yol açabilir.
Dediğin doğru, aslında hepimiz bir şekilde hem başkalarına yardım ediyor, hem de egomuzu tatmin ediyoruz, bundan manevî bir haz alıyoruz. Bu ayıp değil. Sadece ikisinin arasındaki dengeyi iyi kurmak gerekiyor. Her hâlükârda ego hiçbir zaman ön plâna çıkmamalı. Aksi takdirde yardım etmenin anlamı kalmayacak ve son zamanlarda yaşananların gösterdiği gibi özünde iyilik ve güzellik olan bu meziyetin çirkin bir kisveye bürünmesine neden olacaktır.
Aslında seni Jon yapan, forum katılımcılarının büyük bir kısmına sevdiren ve saydıran bilgi ve becerilerinden daha çok yardımsever olman. Bunu hangi saikle yapmış olursan ol, ortada mesai saatlerini bu uğurda harcayıp, benim gibi hâlden bilmezlerle çekişerek gününün geri kalan kısmının zehir olması pahasına yardım ettiğin yüzlerce insan var. Hiç düşündün mü, bu insanlar şimdi sırf senden yardım istediler veya aldılar diye rahatsız olmamışlar mıdır? Birilerinin seni gaza getirdiğini, türlü çeşitli ayak oyunlarına alet ederek bindiğin dalı kesmeni istediklerinin farkında değil misin? Foruma zarar verildiğini görmüyor musun?
Niyetimi açıkça dile getirerek forumdan ayrılmanı istememin tek nedeni buydu. Yoksa sana düşman falan değilim, sadece bazı tutumlarından hoşlanmıyorum o kadar. Bunların neler olduğunu zaten sen de biliyorsun.
İyi akşamlar
Merhaba,
Tatildeyken ne yazık ki bu konuya cevap yazamadım.
Sözcük gezgini ve Pico'ya katılıyorum. Forumun değiştirilmesinin gereğini görmüyorum. Zaten giderek bir “elitler kulübüne” dönüştürülmüş. Forum iki buçuk sene önce şimdi olduğu gibi olsaydı ben buraya katılmaya hiç cesaret edemezdim.
Birkaç aydır ise sıkça, kimin hangi köşeye yazabileceği ya da yazamacağı hakkında tartışılıyor; bu tartışmalar da insanları korkutuyor. İyi bir gelişim değil bu. Buradaki profesyonel çevirmenlerin bazıları, henüz uzmanlığa ulaşamayan çevirmenlerin ya da dil öğrenenlerinin buraya katılmalarından dolayı ne yazık ki rahatsız oluyor gibime geliyor.
Selamlar,
Eva
Merhaba Eva;
Benim merak ettiğim, çevirmen olarak her yönüyle profesyonel olmaya çalışmak, sanatın zirvesine tırmanmaya çalışmak, aynı yolda giden arkadaşlarla buluşmuşken de birlikte haşır neşir olmak ve karşılıklı çeviri desteği amacıyla açılmış bir forumda etkili bir beyin fırtınası ortamı yaratmaya çalışmak bu kadar kötü bir şey mi? Elbette hayır. Profesyonel çevirmenlerin bu forumda bir tartışma platformuna sahip olma hakkı yok mu? Tabii ki hakları var.
Geçen hafta sordum Mustafa'ya, iki ana kategorinin hedef grubu kimlerdir diye. Cevabını okumuşsundur.
Bir yandan forum değiştirilmesin diyorsun, fakat şu anki durumdan memnun olmadığın da belli. Sana diyebileceğim şudur: Forumun şimdiki hale gelmesi ve mevcut sorunların giderilmesi konularında bana düşen sorumluluğu açıkça üstlendim. Garanti ettiğim şeyi yerine getireceğimden emin olabilirsin. Eva, en iyisi geçmişi unut. Bir de şunu diyecektim: Olumsuz psikolojik etkisi bakımından JP'nin ortaya attığı "Schmarotzer"e benzeyen "elitler kulübü" gibi kavramlar duyguları körükleyebilir. İtham edici sözler hiçbirimizin işine yaramayacaktır. Bırakalım bunları artık.
İyi geceler, daha doğrusu günaydın.
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.