Almanca Türkçe Sözlük Forum

Çeviri Krizi Değil, Bilgi ve Açıklık Krizi  

Seite 1 / 2 Nächstes

0

Merhaba arkadaşlar,
Bugün ceviribilim.com adresinde okumuş olduğum "Çeviri krizi değil, bilgi ve açıklık krizi" başlıklı yazı moralimi çok bozdu. Oradaki genç arkadaşlarım adına ve onlar için çok üzüldüm. Tam bir kâbus, bir travma gibi. Bir meslek bu kadar mı basite indirgenebilir, bu kadarmı hafife alınır???. O genç çevirmenlerin hiç bir suçu yok. Bütün suç, böylesine önemli bir organizasyonu üstlenmesini bilen ama profesyonel ve tecrübeli bir çevirmenin işini ve önemini maddi manevi takdir edemeyen kişilerdedir.

 
0

Ben bu konuda biraz farklı düşünüyorum.
Evet, bu durum tabii ki TV ve gazetelere de yansıdı. Bugünkü konferansta bize üç katılımcı hemen dünkü olayları sordu, millet sonuç çıkarmaya hemen hazır. Gerçekten çok üzücü bir konu, özellikle çevirmenlerin bu denli deşifre olması hiç de hoş olmadı, konferans çevirmeni sayısı az olduğu için kolay kolay unutulmaz bu olay. Ancak ben esas sorumlu olan kişilerin de kendilerinin olduğunu düşünüyorum. Meslekten olmayan kişi ve sadece kar peşinde koşan aracı şirketler tercümanlık hakkında pek bilgi sahibi olmayabilirler (ne yazik ki) ancak bu görevi üstlenecek kişiler çok daha dikkatli olmaları gerekir. Maalesef iki dili iyi bilen kişilerin çok rahat yazılı ve sözlü çeviri yapabilecekleri varsayılıyor, halbuki bu yetenek, gerekli koşullardan sadece birisini (en önemlisini) oluşturuyor. Bir de İtalyanca, İspanyolca dillerinde o kadar az toplantı yapılıyor ki, bu meslektaşlarımızın çok da deneyim kazanmaları pek mümkün değil. Bu arada aklıma yıllar önce geçen bir olay geldi: Antalya'daki bir tıp kongresinde bir tercüman (İngilizce) stres ve düşük verimlilikten dolayı ağlamıştı, ismi maalesef "ağlak tercümana" çıkmış ve kısa bir süre sonra yeni başladığı mesleği bırakmıştı... Yıllarca başarılı işler çıkarabilirsiniz ama bazen küçük bir olay isminizin kötüye çıkmasına neden olabilir.

 
0

fdilek’in düşüncesi bana göre daha doğru.
O çocuklar son sınıf öğrencisi, maddi durumları nedeniyle bir arada iki derede kalmış olup, işi öyle kabul etmiş olabilirler. Onun için o gencecik ve toy çocuklara fazla yüklenmemek gerekir.
Ancak Türkiye’de işlerin nasıl yürüdüğünü, kaliteli birçok kurum ve şirketlerin yanında ne kadar da kalitesiz şirket ve kişilerin olduğunu, bunların amaçlarının arsızca, aç gözlüce ve gözü dönmüş şekilde sadece para kazanmak olduğunu birçoğumuz iyi biliyoruz. Para kazanmak için onlar her türlü ahlaksızlığı yaparlar.
Selam
Pico

 
0

Özellikle burada mesleğimizi ciddiye almamız gerek miyor mu?
O zaman son sınıf tıp öğrencileri ameliyatları üstlensin, hukuk fakültesi öğrencileri önemli davalarda karar versin vs. Bence ciddi deneyim okuldan sonra başlar, en az 5-10 yıl deneyim gerekir... Üstelik çeviride öğrenme hiç bitmiyor. Ayrıca bu işin salt maddi gerekçelerle üstlenildiğini hiç zannetmiyorum.

 
0

Olacak şey değil, bence çok iyi olmuş.
Bir dahaki sefere profesyonel tercüman istesinler.

Bunu yapmak isteyenlerde, altından kalkamayacağı işin içine girmek istemesinler.

Ultimo Ratio (tu)

"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK

 
0

Ultima Ratio (tu)

Konferans hakkında çevirmenlere ön bilgi olarak ne verildi? Bilemem ama, ben olsam, o salonda kameraları, gazetecileri görünce hemen kaçardım :)
Bu arkadaşlar ek gelir peşinde koşan ya da gelecek için isimlerini duyurmaya çalışan üniversite öğrencileri olabilir ama, hadlerini de bilmeleri gerekir. Bu işi kabul etmemelilerdi.Ama tabiki asıl suçlu organizatörler.

 
0

Tekrar merhaba arkadaşlar,

Burada çevirmenleri (aslında çevirmen değil, Ankara Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı öğrencileriymiş) eleştiren arkadaşlara da hak veriyorum. Aslında bu işin bu kadar hafife alınmasıyla o çevirmenleride kastetmiştim.
Bir çevirmen her zaman kendi potansiyelini / kapasitesini bilmeli ve bunu karşısındakine de açık açık belirtmeli. Bunu anlamayan kişi zaten sana ve yaptığın işe saygı duymuyor demektir. Anlayan kişi ise zaten takdir ediyordur.

Sayfayı okumayan arkadaşlar için çevirmenin savunmasınıda eklemek istedim:

Kaynak: http://ceviribilim.com/?p=5595
Nihan Uzunoğlu: “Buyrun siz cüret edin, daha çok gülelim”

“Arkadaşlar her ağızdan olur olmaz üzücü sesler çıkıyor maalesef.

Bilinsin istiyorum ki bize ne metin verildi ne kimin geleceğini biliyorduk ne de basın mensuplarının varlığından haberdardık. Biz o ana kadar hiç bilgimiz olmayan konu üzerine 1,5 saat konuştuk ve son 15 dakika kala bu durum yaşandı.

Ayrıca bize sohbet havasında olacağı ve çok basit geçeceği söylenmişti çünkü kabul etmeden önce hukuk üzerine bilgimizin olmadığını açıkladık.

Fakat sürekli bizi aradılar ve ısrarla yapabileceğimizi söylediler. Demek istediğim şu ki her şekilde ispatlayabileceğim mailim de konuşmam da vardır.

Çünkü bize bir sempozyumdan, olayın ciddiyetinden, kameralardan kesinlikle haber verilmedi ve biz de tabii ki normal tercümanlık işi gibi düşündük yoksa böyle ciddi bir resmi işi yeminli tercüman olan kişiler bile geri çevirirken biz de kabul etmezdik.

Demek istediğim başka bir şey ise Savcı İngilizce bilmediğinden İtalyanca devam edilmek zorunda kaldı ve oraya gidildiğinde elinden gelen yapılmalıydı, ama yok diyorsanız ki ben daha iyi yapardım buyrun siz cüret edin daha çok gülelim.” (Yurt)

Kaynak: http://ceviribilim.com/?p=5595

 
0

Merhaba,

Bir kaç konuda itirazım olacak:

1) "...biz de tabii ki normal tercümanlık işi gibi düşündük..."

Yani anormal tercümanlık işi de var mı? Bu şu anlama gelir, daha basit görünen işleri amatörler yapabilir, idare edebilir, ucuz teklifler verilebilir...arada aracılar kazanır.

2) "yoksa böyle ciddi bir resmi işi yeminli tercüman olan kişiler bile geri çevirirken biz de kabul etmezdik"
Bunu söyleyen bir kişinin konferans çevirmenliği hakkında bilgi sahibi olmadığı açıktır çünkü konsekütif ve simültane çevirinin yeminli tercüman olmakla hiç bir ilgisi ve bağlantısı bulunmamaktadır.

3) ...ama yok diyorsanız ki ben daha iyi yapardım buyrun siz cüret edin daha çok gülelim.”
Bu da kanımca tuhaf bir yaklaşım, tabii ki bu işi gayet iyi yapan, yıllarını vermiş konferans tercümanları var. Burada yazdıklarım yazılı çeviri alanında da geçerlidir, boyutları çok daha yüksektir.

Sıkça buna benzer hikayelerin yaşandığını görüyor ve duyuyoruz, ancak tabii ki çoğu bu olayda olduğu gibi medyatik değer taşımıyor.
İyi akşamlar.

 
0

Merhaba,
O toy ve cahil çocuklar için zaten kimse hatasız demiyor. Onların da bu işte elbette hataları var, belli bir tecrübeye gelmeden böyle önemli işlere girmeleri elbette doğru değil.
Ama ben burada bu mesleğe profesyonelce bakmayan, amaçları ne olursa olsun ahlaksızca para kazanmak olan, gözlerini hırs bürümüş şirket, kişi hatta tercüme bürolarına dikkat çekmek istiyorum.
Selam
Pico

 
0

Arkadaşlar Merhaba

"Tercümanların" yetersizliğinden, bilgisizliğinden, organizatörün para hırsından vs. zaten hepiniz bahsettiniz ve yazılanlara da aynen katılıyorum. Ancak, tercüman bile olmayan dil tarih öğrencisi, bunu bilerek yine de böyle bir konuda bu arkadaşları görevlendiren organizatör suçlu da peki herhangi bir yeterlilik kanıtı aramadan en ucuz teklifi veren bir organizatöre işi ihale eden HSYK acaba tümüyle masum mu? Yoksa haketiklerini mi buldular?
Benim üzüldüğüm diğer bir nokta da, bu gencecik arkadaşların basın tarafından bu kadar rencide edilmesi. Tercümanları tüm Türkiye'ye servis etmekte sakınca görmeyen basın acaba organiztörün bilgilerine mi ulaşamadı da onların adı hiç geçmiyor, diye merak ediyor insan.

(Düzeltme: Çeviribilim'de bir yerde geçiyormuş: Parantez).

Selamlar

 
0

Herkese Merhaba,

Ben de, "Çeviri Krizi Değil, Bilgi ve Açıklık Krizi" başlığına değinmek istedim.

Güzel ve anlamlı bir başlık bence. Genç öğrenciler adına ben de üzüldüm, yeterince mahcup oldular.
Kim ister ki böyle bir duruma düşmek!
Bu gençlere pek fazla yüklenmek gelmiyor içimden. Sonuçta bunlar öğrenci ve böyle önemli bir göreve organizasyon
tarafından getirilmeleri/itilmeleri çok vahim.

Bu işi üstlemiş olan organizasyon tam bir "Missmanagement" gerçeğini sergiliyor burada bence.

Yukarıdaki başlığa değinirsek yeniden: eğitim sistemimiz, "ne iş olsa yaparım" zihniyeti, "kriz yönetimi" gibi konular çıkıyor karşımıza.

Kriz yönetiminde önemli olan, kriz anında krizi çözmekten ziyade doğabilecek krizi görebilmek ve önleyebilmektir.
Bu olayda krizi tetikleyecek olan ön koşullar hazırmış zaten.

Ne diyelim; yaşanan olaylardan ders çıkarmak umuduyla,

Selamlar

Nora

 
0

Ultima Ratio'nun tüm tespitlerine katılıyorum.
Herkes boyunun ölçüsünü bilmeli, ona göre hareket etmelidir. Yirmi küsür senelik deneyimimle ben bile bu tür işlere kalkışmazken, işi erbabına bırakırken, daha uçmayı bile öğrenmemiş yavru kuşların ağaçtan düşüp gururları incinerek "uf oldu" diye ağlamalarından utanç duydum, "oh olsun" dedim. Bırakın konferans çevirmenliğini, ardıl çeviriyi vs. bunların önlerine konan basit bir hukukî metni bile çeviremeyeceklerine adım gibi eminim. Ankara'daki iki üniversitenin dönem birincilerinin (İtalyanca, İspanyolca bölümleri) yaptığı çevirileri bizzat inceleme şerefine nail olmuş biri olarak söylüyorum bunu. Tutti rezaletti...

 
0

Pico schrieb:


> Merhaba,
> O toy ve cahil çocuklar için zaten kimse
> hatasız demiyor. Onların da bu işte elbette
> hataları var, belli bir tecrübeye gelmeden
> böyle önemli işlere girmeleri elbette doğru
> değil.
> Ama ben burada bu mesleğe profesyonelce bakmayan,
> amaçları ne olursa olsun ahlaksızca
> para kazanmak olan, gözlerini hırs bürümüş
> şirket, kişi hatta tercüme bürolarına dikkat
> çekmek istiyorum
.
> Selam
> Pico

Aynen katılıyorum. Asıl sorun Türkiye'de dil eğitiminin genel olarak çok zayıf olması, hiç önem verilmemesi. Maalesef İngilizce eğitimi almış bir lise mezunu dahi iki düzgün cümle kurup konuşamıyor. Zaten yabancı dil deyince akla sadece İngilizce ve Almanca geliyor. Onun için İtalyanca, İspanyolca gibi diller "egzotik" sayılıyor. Okullarda kullanılan yabancı dil ders kitaplarında bile yanlış bilgiler olabiliyor. Bunu sadece o dili gerçekten bilen birisi anlar. Tüm ağırlık, fen ve matematik derslerine veriliyor. Çünkü meslek deyince akla sadece mühendis, doktor, hukukçu veya öğretmen geliyor. Diğer meslekler kaale alınmıyor bile. Uzun yıllar Almanya'da yaşamış ve tüm eğitim hayatını - üniversite dahil - orada tamamlamış birisi olarak şunu diyebilirim ki, Türkiye'deki öğrenciler gerçekten çok çalışkan, disiplinli ve çok saygılılar. Ömürleri dershane, okul servisi, okul ve evde geçiyor. Herkes olağanüstü bir performans bekliyor onlardan. Ezbere dayalı bir eğitimden sonra, 20-21 yaşlarında üniversiteyi bitiriyorlar (ki ben bu yaşta üniversiteye yeni başlamıştım) ve kurbanlık koyun gibi topluma salıveriliyorlar. Bu çocuklar nerede nasıl tecrübe edinecekler? Üzülüyorum, çünkü dünya çapında hak ettikleri yerde olamıyorlar.

iyi geceler

 
0

Merhaba fdilek,

en son yazdığın düşüncelerine katılmakla beraber, aslında herkesin farkında olduğu bir hususu ön plana çıkarma gereğini hissettim. Çevirmenlik mesleği (hem yazılı hem sözlü) toplumda öyle binlerce kişinin yerine getireceği bir meslek değildir; çok genç yaşlardan itibaren edinilmesi gereken bilgi ve yetenekler vardır. Farklı üniversitelerin mütercim-tercümanlık bölümlerine giren öğrencilerin yabancı dil seviyesi çok üst düzeyde, ancak 4-5 yıllık bir eğitim dahi bu meslek için çok yeterli değildir, yıllara dayanan çalışma, deneyim ve sabır süreci gerekmektedir. Bir de tabii piyasada iş yapabilmek için biraz şanslı ve çok azimli olmak gerekir; doğru (deneyimli) kişilerle çalışmak önem taşır. Kendimden bir örneği eklemek isterim; yıllarca ve yüzlerce hukuk toplantılarında görev yaptım, daha iki gün önce, Almancada çok basit görünen, Türkçe karşılıkları da hemen herkes tarafından bilinen üç kavramın, Türkçe hukuk dilinde başka, hiç tanımadık bir tarzda da kullanıldığını gördügümde, açıkçası tüylerim diken diken oldu, âdeta dehşete düştüm. Büyük bir olasılıkla bu kavramları hukukçuların çoğu bilmezdir diye de düşünmeden edemiyorum. Biraz da istatistiklerden bazı verileri paylaşmak isterim: Türkiye'de öğrencilerin yaklaşık %4'ü özel okullara gitmekte ve dolayısıyla yabancı dil seviyeleri ortalamanın çok üstündedir. Almanya'da ise toplumun sadece yaklaşık %10'u yurtdışında bir konferansı İngilizce olarak takip edebilme ve konuşma, sunum yapabilecek durumdadır.
Bu arada dün meslektaşlarımızla önemli bir hususu da tespit ettik. Bu tür olaylar (kötü, eksik, vasat çeviri) aslında sıkça yaşanıyor, ancak bir şekilde idare ediliyor ve tesadüfen medyaya malzeme olmuyor.

İyi hafta sonları dilerim...

 
0

Ultima Ratio,
yazdıklarına katılmamak mümkünmü? Ancak ben yine de, eğer birilerine vurulacaksa (mecazi anlamda), en son o toy ve hatalı öğrencilere vurulması gerektiği kanaatindeyim.
Selam
Pico

 
Seite 1 / 2 Nächstes
  
Arbeitet

Bitte Anmelden oder Registrieren




Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.

DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var.  Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.


Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.




LÜTFEN DİKKAT:

Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.

CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.


AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.

Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı

SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.

WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.