Liebe ForumsteilnehmerInnen,
ich denke, ich bin es euch schuldig, euch zu zeigen, was denn jetzt aus der Diskussion über die Punkte 1-12 herausgekommen ist.
Hier mein Ergebnis, beim jetzigen Stand natürlich:
Pop kültürü, neler “in” neler “in” değildir belirleyerek, “in” olmayanı aşağılar. İnsanların ortak faaliyet ve dayanışma gösterme arzusuyla vahşet dolu bir gençlik dilini kullanan seksist metinlerle alay edilir. Öğrenme hırsı söndürülür, vahşileşme ve rakiplik körüklenir. Dayanışmaya ilgisizlik, saldırganlık ve psikolojik terör (mobbing) önemsizleştirilip, normalmış gibi gösterilir. ABD Savunma Bakanlığı, görevi en “gerçekçi” savaş simülasyonları içeren bilgisayar oyunları geliştirmek olan bir enstitünün kuruluşu için 45 milyon Euro harcadı.
Askerileşmeyi ve vahşileşmeyi itici bulan gençlere, türlü televizyon yayınlarıyla bireysel mutluluk ve büyük aşk hayalleri aşılanır. “Next Top Model” ve idol yarışmaları güzellik çılgınlığını artırır, genç kadın ve kızların özgüvenini sarsar. Seksizm, medyada her yerde göz önündedir; kadın ve kızları seks objesi, erkekleri ise maço seviyesine indirger. Genç erkek ile kızların, yetişkin erkek ve kadınların cinsel yönden eşit ve bilinçli ilişki kurmaları son derece güçleşir. Kendini başkalarına beğendirmek, hayatın en önemli amacı haline getirilmek istenir.
Ayrıca aşırı medya tüketimi, çocukların spor yapmalarını ve kültürel faaliyet göstermelerini engeller. Televizyon, bilgisayar oyunları ve tüketim dürtüsü çocuklarda hem sürekli bir gerilim hem de bedensel ve zihinsel pasiflik yaratır. Uyuşturucu kullanımının tehlikeliliği küçümsenir; her geçen gün çocuk ve gençler arasında yeni türlü uyuşturucuların yaygınlaştırılmasına göz yumulur. Gençler giderek artan sayıda toplumsal gerçekler dışında yaşamaya alışmış durumda.
Medyanın neden olduğu duyusal yüklenme çocuk ve gençlerin bedensel ve zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Wie ihr seht, habe ich jetzt für "Verrohung" vahşileşme genommen.
Gruß,
Mau
Hallo Mau,
Ich habe einfach mal geschaut, was ich verstanden habe und wie ich es besser ausdrücken könnte (ohne irgendwie den Originaltext vor mir zu haben).
Pop kültürü, neler neyin “in” neler neyin “out” belirleyerek, “out” olanı aşağılar. Vahşet dolu bir gençlik dilini kullanan seksist metinler vasıtasıyla insanların ortak faaliyet ve dayanışma gösterme arzusuyla alay edilir. Öğrenme hırsı söndürülür yok edilir, vahşileşme ve rekabet körüklenir. İnsanlar arası dayanışma reddedilir, saldırganlık ve psikolojik terör (mobbing) önemsizleştirilip, normalmiş gibi gösterilir. ABD Savunma Bakanlığı, görevi en “gerçekçi” savaş simülasyonları içeren bilgisayar oyunları geliştirmek olan bir enstitünün kuruluşu için 45 milyon Euro harcadı.
Askerileşmeyi ve vahşileşmeyi itici bulan gençlere, türlü televizyon yayınlarıyla bireysel mutluluk ve büyük aşk hayalleri aşılanır. “Next Top Model” ve idol yarışmaları güzellik çılgınlığını artırır, genç kadın ve kızların özgüvenini sarsar. Seksizm, medyada her yerde göz önündedir; kadın ve kızları seks objesi, erkekleri ise maço seviyesine indirger. Genç erkek ile kızların, yetişkin erkek ve kadınların cinsel yönden eşit ve bilinçli ilişki kurmaları son derece güçleşir. Kendini başkalarına beğendirmek, hayatın en önemli amacı haline getirilmek istenir.
Ayrıca aşırı medya tüketimi, çocukların spor yapmalarını ve kültürel faaliyet göstermelerini engeller. Televizyon, bilgisayar oyunları ve tüketim dürtüsü çocuklarda hem sürekli bir gerilim hem de bedensel ve zihinsel pasiflik yaratır. Uyuşturucu kullanımının tehlikesi küçümsenir; her geçen gün çocuk ve gençler arasında yeni türlü uyuşturucuların yaygınlaştırılmasına göz yumulur. Gençler giderek artan sayıda toplumsal gerçekler dışında yaşamaya alışmış durumda.
Medyanın neden olduğu sağladığı aşırı duyusal yüklenme uyarılar, çocukların ve gençlerin bedensel ve zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Was mich am gesamten Text eigentlich noch stört, ist die Wahl von "yapılır - edilir", ich würde "yapılıyor - ediliyor" wählen, weil es sich dann einfacher liest.
Liebe Grüsse aus Bursa,
Mustafa
Lieber Mustafa,
1001 Dank für deine Arbeit. Ich muss mir allmählich die Autorenrechte von dir sichern, glaube ich ... -D
Ich habe bewusst das deutsche Original nicht mitgeliefert, weil das auf diesem Bearbeitungsniveau keine Rolle mehr spielen soll / darf.
Ich habe fast alle deine Vorschläge übernommen; besonders gut fand ich deine Lösung mit in und out.
Zwei Sachen habe ich nicht übernommen:
1. İnsanlar arası dayanışma reddedilir ist zweifellos eine gute Formulierung. Sie ist mir aber inhaltlich zu weit weg vom Original (s. "Massenkultur" 3); dort heißt es "Entsolidarisierung ... wird verharmlost", und diese Aussage verschwindet bei deiner Version ganz. Angeregt durch deinen Vorschlag habe ich mir jetzt folgende Fassung ausgedacht:
Başka insanlarla dayanışma göstermeme, saldırganlık ... önemsizleştirilip, ...
Müsaadenle öyle olsun.
2. Diese verflixte "Reizüberflutung". Du hast das Wort yüklenme m.E. zu Recht gestrichen; als ich die Passage heute Morgen las, hatte ich auch das Gefühl, duyusal yüklenme ist zu "fachsimpelig". Ich habe jetzt wieder auf Ülküs Fassung zurückgegriffen und folgende Lösung gewählt:
Medyanın çocuklara ve gençlere yağdırdığı uyarım bombardımanı onların bedensel ve ... olumsuz yönde etkiler.
Du streichst das türlü vor uyuşturucuların. Im Original ist von "immer neuen" (Sorten) Drogen die Rede. Ich habe deshalb vor dein yeni ein daima gesetzt: ... daima yeni uyuşturucuların yaygınlaştırılmasına ... Ich hoffe, das kann man so machen.
Zur Frage Aorist oder Präsens will ich auch andere Freunde aus der Türkei befragen. Ich finde, so lange, wie die beschriebenen Verhältnisse bereits bestehen, ist der Aorist gut geeignet. Aber das ist kein Beton.
Gruß,
Mau
Mau schrieb:
> Liebe ForumsteilnehmerInnen,
>
> ich denke, ich bin es euch schuldig, euch zu
> zeigen, was denn jetzt aus der Diskussion über
> die Punkte 1-12 herausgekommen ist.
>
> Hier mein Ergebnis, beim jetzigen Stand
> natürlich:
>
> Pop kültürü, neler “in” neler “in”
> değildir belirleyerek, “in” olmayanı
> aşağılar. İnsanların ortak faaliyet ve
> dayanışma gösterme arzusuyla vahşet
> dolu bir gençlik dilini kullanan seksist
> metinlerle alay edilir. Öğrenme hırsı
> söndürülür, vahşileşme ve rakiplik
> körüklenir. Dayanışmaya ilgisizlik,
> saldırganlık ve psikolojik terör
> (mobbing) önemsizleştirilip,
> normalmış gibi gösterilir. ABD Savunma
> Bakanlığı, görevi en “gerçekçi”
> savaş simülasyonları içeren
> bilgisayar oyunları geliştirmek olan bir
> enstitünün kuruluşu için 45 milyon
> Euro harcadı.
> Askerileşmeyi ve vahşileşmeyi itici bulan
> gençlere, türlü televizyon yayınlarıyla
> bireysel mutluluk ve büyük aşk hayalleri
> aşılanır. “Next Top Model” ve idol
> yarışmaları güzellik
> çılgınlığını artırır, genç kadın
> ve kızların özgüvenini sarsar.
> Seksizm, medyada her yerde göz önündedir;
> kadın ve kızları seks objesi, erkekleri ise
> maço seviyesine indirger. Genç erkek ile
> kızların, yetişkin erkek ve kadınların
> cinsel yönden eşit ve bilinçli ilişki
> kurmaları son derece güçleşir. Kendini
> başkalarına beğendirmek, hayatın en
> önemli amacı haline getirilmek istenir.
> Ayrıca aşırı medya tüketimi, çocukların
> spor yapmalarını ve kültürel faaliyet
> göstermelerini engeller. Televizyon,
> bilgisayar oyunları ve tüketim dürtüsü
> çocuklarda hem sürekli bir gerilim hem de
> bedensel ve zihinsel pasiflik yaratır.
> Uyuşturucu kullanımının tehlikeliliği
> küçümsenir; her geçen gün çocuk ve
> gençler arasında yeni türlü
> uyuşturucuların yaygınlaştırılmasına
> göz yumulur. Gençler giderek artan sayıda
> toplumsal gerçekler dışında yaşamaya
> alışmış durumda.
> Medyanın neden olduğu duyusal yüklenme
> çocuk ve gençlerin bedensel ve zihinsel
> gelişimini olumsuz yönde etkiler.
>
> Wie ihr seht, habe ich jetzt für "Verrohung"
> vahşileşme genommen.
>
> Gruß,
> Mau
Hallo Mau,
"Review und Peer-Review (Akran Denetimi)" rund um das Thema "Massenkultur".
Ein perfektes Zusammenspiel! Sowas nennt man auch Teamwork! Eine tolle Leistung! (tu)
Bu iş/ bu takım tutar!
Vielen Dank an alle Beteiligten des "Übersetzungsprojekts"; "Weltweite Verbreitung der imperialistischen Massenkultur" für Ihr Mitwirken!
Beim ersten "Diagonallesen" der Diskussionsbeiträge (1-12 ) konnte ich mir einen kurzen Überblick verschaffen. Interessante Übersetzungsthemen!
Um eigene Übersetzungsvorschläge einbringen zu können müsste ich jedoch effizienter an die Sache rangehen, oder besser gesagt: "werkeln".
Aber, "Meister der Sprache" können es halt besser!
ilk cümleyi istersen değiştir
Pop kültürü, neyin "in" olduğunu belirler ve diğerlerinin hepsini aşağılar/hor görür/küçük düşürür.
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir; ilim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Yalnız, ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip eylemek şarttır. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Ok, nach eurem letzten Beitrag werde ich den ersten Satz ändern in
Pop kültürü, neyin "in" olduğunu belirler ve diğerlerinin hepsini aşağılar.
Ich belasse es bei aşağılamak, weil das Deutsche "runtermachen" dabei so schön mit rüberkommt.
Nach der letzten Auseinandersetzung um das zweite Thema "Wissensdurst" greife ich doch lieber wieder auf das söndürülür zurück.
Und ja, liebe Nora, das finde ich so großartig an CaféUni: dass man hier mit einer sachlichen, guten Streitkultur zu solchen Gemeinschaftsleistungen kommt und gleichzeitig jeder noch etwas dabei lernen kann, selbst "alte Hasen".
Gruß an alle,
Mau
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.