Sevgili arkadaşlar ve Cafeuni kullanıcıları;
Almanca konuşulan ülkelerde geçerli olan "staatlich anerkannter/geprüfter Übersetzer" ya da "öffentlich bestellter, allgemein beeidigter Übersetzer und Dolmetscher" gibi çevirmen/tercüman unvanlarının Türkçe karşılıkları konusunda onyıllardır yaşanan kafa karışıklığına son verilmesi ve Türkçe karşılıklarının mutlaka standartlaştırılması gerektiğine inanarak hazırladığım aşağıdaki açıklamalı sözlükçeyi, önerilere açık olmak üzere hepinizle paylaşmak istiyor, faydasını göreceğinizi umuyorum. (Makul öneriler geldiğinde düzeltilerek güncellenecektir.)
Bu çalışmanın hikayesini ve aşağıdaki karşılıkların ayrıntılı gerekçesini şurada okuyabilirsiniz:
http://forum.cafeuni.com/read.php?4,14738,page=1
İlk önce, Almanya'da kazanmış olduğumuz Übersetzer und Dolmetscher statüsünü belirleyen (örneğin kaşe ve mühürlerimiz üzerindeki) unvanlarımızı Türkçeye çevirirken:
Dolmetscher'i tercüman,
Übersetzer'i de mütercim
olarak çevirmeliyiz diye düşünüyorum.
Sadece "Übersetzer" teriminin geçtiği kaşe ve mühürlerde ise (yani örn. benim gibi "Dolmetscher" olmayıp "Übersetzer" konusunda uzmanlaşmış olanlar):
Übersetzer terimini, Türkiye'de "mütercim"den çok daha yaygın olan
tercüman karşılığı ile çevirelim.
İşimizin teknik-teknolojik yanlarını vurgulayan "Sprachmittler" terimini Türkçeye aktarmak için de, özellikle ticari-endüstriyel çeviri ortamında olmak üzere çevirmen karşılığını kullanalım.
Kısacası; Türk makamlarınca okunacağını bildiğimiz resmî belge çevirileri üzerinde (ve bunların üzerine basacağımız mühürlerimizde) "çevirmen" ve "çeviri" kavramlarını mümkünse kullanmamaya çalışalım.
"Çevirmen" ile "Tercüman"/"Mütercim" kavramları konusundaki görüş ayrılıkları hakkında daha fazla bilgi için şu tartışmayı okumanızı öneririm:
http://forum.cafeuni.com/read.php?4,14738,14864#msg-14864
Şimdi de, tüm unvanların karşılıkları için önerilerimi takdirlerinize sunuyorum:
Staatlich geprüfter Übersetzer und Dolmetscher = Alman Eğitim Bakanlığından Yüksek Sertifikalı Mütercim-Tercüman; daha kısası: Bakanlık Sertifikalı Mütercim-Tercüman ya da Yüksek Sertifikalı Mütercim-Tercüman ("Bakanlık Sertifikalı" bana daha cazip geliyor)
Staatlich anerkannter Übersetzer und Dolmetscher = Alman Sanayi ve Ticaret Odasından Sertifikalı Mütercim-Tercüman; daha kısası: Sertifikalı Mütercim-Tercüman
Allgemein beeidigter Übersetzer und Dolmetscher = Yeminli Mütercim-Tercüman
Vereidigter Übersetzer und Dolmetscher = Yeminli Mütercim-Tercüman
Allgemein beeidigter Übersetzer und Dolmetscher für die türkische Sprache für die Gerichte und Notare des Landgerichtsbezirks XY / des Oberlandesgerichtsbezirks XY = XY Bölge Mahkemesinin / XY Yüksek Eyalet Mahkemesinin İdaresi Altındaki Mahkeme ve Noterliklerin Onayına Sahip Yeminli Mütercim-Tercüman; yeminliliğimizin sadece bu bölge ile sınırlı olduğu iddiasıyla çevirilerimizin kabul edilmemesi sorununun yaşanmaması için de bir alternatif olarak: T.C. XY Başkonsolosluğunda ve XY Bölge Mahkemesi Başkanlığında / XY Yüksek Eyalet Mahkemesi Başkanlığında Kayıtlı, Adli Makam ve Noterliklerce Onaylı Yeminli Mütercim-Tercüman
(Not: Bir başkonsoloslukta kayıtlı olduğumuzu belirtmekte her zaman fayda vardır. Bu niteliğin tüm diğer unvanlara da eklenmesi tavsiye olunur.)
Öffentlich bestellter, (allgemein) beeidigter / vereidigter Übersetzer und Dolmetscher = Resmî Makamlarca Görevlendirilen Tercümanlık Mutemedi ve Yeminli Mütercim-Tercüman veya Resmî Makamlarca Onaylı Yeminli Mütercim-Tercüman (Bu ikincisi benim favorimdir!)
"Öffentlich bestellt"in en uygun Türkçe karşılığı üzerinde yaptığım incelemeler için bakınız:
http://forum.cafeuni.com/read.php?4,14738,14856#msg-14856
Ermächtigter Übersetzer und Dolmetscher = Mahkeme Başkanlığından Yetkili (veya: Mahkeme Başkanlığınca Yetkilendirilmiş) Yeminli Mütercim-Tercüman veya kısaca Yeminli Mütercim-Tercüman
(Dikkat: Birinci seçeneği kullanarak "yeminli" kelimesini unutursak Türkiye'de "Kardeşim, bu tercümeyi kabul etmiyoruz" diyebilirler. Bildiğimiz gibi, eyalet içi idari sistemde "beeidigt" ya da "vereidigt" sözcüğünün yer almadığı Alman eyaletlerinde bu sözcüklerin yerine "ermächtigt" kavramı geçiyor, yani pratikte "ermächtigt" ile "yeminli" arasında pek bir fark yok.)
Urkundenübersetzer = ya Mütercim ya da bildiğimiz Tercüman (yukarıda belirtilen kriterlere göre hangisi daha uygunsa)
Diplom-Übersetzer = Mütercim-Tercümanlık Fakültesi Mezunu Mütercim veya Üniversite Diplomalı Mütercim
Önemli not: Mühürlerinizde baş harflerin (veya tüm karakterlerin) büyük yazılmasına dikkat ediniz, örneğin:
Yeminli Mütercim-Tercüman ya da YEMİNLİ MÜTERCİM-TERCÜMAN
Merhaba Jon,
bu sayfayı daha dünden beri tanıyorum ve zevkle epeyce inceledim. Bu arada özellikle de Senin (umarım meslektaş olarak hemen „Sen“ diye hitap edebilirim, değilse özür dilerim) katkılarının bir hayli olduğunu tespit ettim. Belli ki çok tecrübeli ve yetenekli bir meslekataşsın. Seni kutluyorum.
Ben de bu vesileyle „Dolmetscher“ ve „Übersetzer“ konusundaki düşüncelerin hakkında görüş belirtmek istedim. Bence yazılı olarak çeviri yapan(lar)a „Dolmetscher“ denmesi pek isabetli olmaz, zira o zaman sözlü olaraka çeviri yapan „Dolmetscher“ ile arasındaki farkı kaldırmış oluruz. „Übersetzer und Dolmetscher“in, hangi bağlamda olursa olsun, „Çevirmen ve Tercüman“ olarak belirtilmesinde bir sakınca var mıdır?
Bunun haricinde fikirlerine katılıyor, başarılarının devamını diliyorum.
Merhaba Mehmet;
Foruma hoş geldin. Senin de önemli katkılarının olacağından eminim.
> Bence yazılı olarak çeviri yapan(lar)a
> „Dolmetscher“ denmesi pek isabetli olmaz, zira
> o zaman sözlü olaraka çeviri yapan
> „Dolmetscher“ ile arasındaki farkı
> kaldırmış oluruz. „Übersetzer und
> Dolmetscher“in, hangi bağlamda olursa olsun,
> „Çevirmen ve Tercüman“ olarak
> belirtilmesinde bir sakınca var mıdır?
Bu forumda her konuya son derece büyük titizlik ve mükemmeliyetçilikle yaklaşıldığını bilmende fayda vardır. Geçmişte başka konularda yaptığımız fikir alışverişlerini gözden geçirecek ve bundan sonraki tartışmaları da takip edecek olursan bunun farkına varacaksındır.
Yazılı çeviri yapanlara "Dolmetscher" denmesini kesinlikle savunmadım. Beni yanlış anlamışsın.
"Übersetzer und Dolmetscher"in Türkiye Türkçesindeki tam karşılığı "mütercim ve tercüman" ya da "mütercim-tercüman"dır (yani Übersetzer = mütercim; Dolmetscher = tercüman).
"Çevirmen" terimi ise, hem "Übersetzer"i hem de "Dolmetscher"i kapsadığından "Sprachmittler"e denk gelen ve Türk makamları ile konsolosluklar nezdinde henüz pek kullanılmayıp daha çok çeviri firmalarının (yani tercüme bürolarının) ve Türk sanayi şirketlerinin terminolojisinde geçen bir üst kavramdır (Oberbegriff).
Başka bir deyişle, yukarıdaki açıklamalarımı yanlış anlamışsın.
İlk önce, yukarıdaki sözlükçeyi hazırlama ihtiyacını doğuran ana konuyu okumanı tavsiye ederim:
http://forum.cafeuni.com/read.php?4,14738
Devamı ise burada:
http://forum.cafeuni.com/read.php?4,14738,page=2
Bunları başından sonuna kadar okuduktan sonra lütfen yukarıdaki açıklamalarımı ve önerdiğim karşılıkları tekrar inceleyiver. Sanırım ki o zaman konuya bir başka gözle bakacaksın.
Merhaba Jon,
öncelikle sarf ettiğin çaba ve verdiğin detaylı yanıtdan dolayı çok teşekkür ederim. Verdiğin bilgiler ışığında şimdiye kadar kullandığım formülü gözden geçireceğim.
Senin „üstün kaliteli ve mükemmel“ bir Tercüman/Çevirmen olduğuna dair şüphem olmamakla beraber, sadece bir noktada „cesaret kırıcı“ bir cümle kullandığını düşünüyorum. „Bu forumda her konuya son derece büyük titizlik ve mükemmeliyetçilikle yaklaşıldığını bilmende fayda vardır.“ Büyük titizlik „evet“, ama ille de „mükemmelliyet“le yaklaşılmalı denildiğinde, acaba benim yazacaklarım veya önerilerim „mükemmel“ midir diye düşünmem gerekecek. Bence hepimizin birbirimizden öğreneceğimiz az veya çok, doğru veya yanlış bir çok konu vardır, ki yanlışlıklar doğruyu öğrenince ortadan kalkacaktır. Örneğin senin yazdıklarından çok şeyler öğrendim ve gerçekten büyük bir hizmet sunuyorsun. Bence herkes burada özgürce düşüncesini dile getirebilmeli, yoksa yanlış olur diye başlangıçta „ambargo“ konursa, doğrunun hangisi olduğunu nasıl öğreneceğiz? Çeviride bir tek doğrunun olmadığını, senin de yazılarından anlamış bulunmaktayım.
İyi bir Çevirmen/Tercüman olmak için çok çaba sarf etmek gerektiği hususundaki görüşüne katılıyorum. Onun için çaba sarf edip de daha işin başlangıcında olanlara da bir şans verilmeli bu forumda. Hiç bir şey tamamıyla kısa sürede öğrenilemez. Uzun bir süreç gerek.
Ben Tercümanlığa başladığımda, mahkeme kararlarında „Gereği düşünüldü“ cümlesini, şimdi kahkayı basacaksınız, „Es wurde an das Notwendige gedacht“!! diye çevirdiğimi hatırlıyorum, tabii ki şimdi ise, „beraten und beschlossen“ olarak tercüme ediyorum. Başka şekilde önerisi olan varsa, sevinirim.
Nun zu deiner Bemerkung zu der Anerkennungsmodalität der Übersetzung in der Türkei : Ich habe bislang x-mal Übersetzungen für das Konsulat angefertigt und noch nie gehört, dass irgendeine in der Türkei nicht anerkannt worden ist. Ich meine, wenn das Konsulat hier „o.k.„ gibt, kümmert sich der Beamte in der Türkei nicht mehr um den formellen Teil, sondern inhaltlichen (Da man niemals nie sagen sollte, kann es Ausnahmen geben)!
Schlussbemerkung : Ich finde es toll, dass es endlich mal eine qualifizierte Hilfestelle für Dolmetscher/Übersetzer gibt. Jahrelang habe ich das vermisst. Es gibt keine „Stelle“, wo man sich hinwendet, um sich ggf. informieren zu können.
Man stelle sich vor: Es gäbe eine „Beratungsstelle für Dolmetscher und Übersetzer für die türkische Sprache“ und Mitarbeiter wären Jon und andere, die hier ihr professionelles Können unter Beweis stellen!
Merhaba Mehmet;
Mükemmeliyetçilik derken en başta kendimi kastettim. Forum sözcüsü konumunda olmadığım gibi, yukarıdaki sözleriminin bu izlenimi uyandırmasını da istemedim. Özür diliyorum. Ancak, tanık olduğum kadarıyla, foruma aktif bir şekilde katılan diğer yardımcıların da benden farksız olarak, konu ne kadar karmaşık ve çetin olursa yorumlarında da o kadar özenli ve yapıcı olduklarını söyleyebilirim. Diğer yandan, elbette hiç kimse mükemmeliyetçi olmak zorunda değil. Zaten bu durum bende neredeyse bir hastalık derecesinde. Fakat foruma katılan çoğu arkadaş (kendim de dahil) mesleki açıdan bu obsesyonumun faydasını görüyor.
Ancak, sana titizlikten bahsetmiş olmamın sebebi, Dolmetscher ile Übersetzer arasındaki farkı dikkate almayan bir karşılık kullanmış olabileceğimi, kısacası Dolmetscher/Übersetzer terimlerinin geçtiği karşılıkların (yani tüm sözlükçenin) bu bakımdan yanlış olabileceğini, kendinden kaynaklanan bir yanlış anlama ya da gözden kaçırma sonucu ileri sürmüş olmandır. Hepimizin bildiği gibi, her forumda herkes dilediği gibi görüş bildirebilir, karşı önerilerde bulunabilir ve gerekli düzeltmeleri yapabilir. Yani ambargo diye bir şey yok burada. Fakat, bir yanlış anlama veya yanılgının etkisi altında yorum yazanları uyarmak da diğer arkadaşların ve özellikle muhatap olanların hakkı ve görevidir.
Konsolosluklarla yaşadığımız sorunlar ve konsolosluklara tasdik ettirilmeyip doğrudan Türkiye'ye giden tercümelerin bazı Türk noterlerince kabul edilmeyişi forumun en önemli gündem konuları arasında yer alıyor, örneğin burada:
http://forum.cafeuni.com/read.php?8,8283
"Gereği düşünüldü"nün ise bağlama göre seçilecek en az üç karşılığı var.
Davayı sonuçlandıran (yani "Urteil" niteliğindeki) kararlarda:
"Sachverhaltsdarstellung und Entscheidungsgründe"
veya "Sachverhalt und Gründe"
Ara kararlarda (yani "Beschluss" niteliğinde olan kararlarda) ve duruşma tutanaklarında (Sitzungsprotokoll, Eingangsverfügung vs.):
Ya "Beschluss"
ya da "Beschlossen und verkündet"
Senin kullanmakta olduğun "Beraten und beschlossen" ise Almanya'da Protestan kilisesince, siyasi partilerin toplantılarında ve buna benzer karar alma prosedürlerinde kullanılıyor.
"Gereği düşünüldü" konusu forumda birkaç kez ayrıntılı olarak tartışıldı. Bu tartışmalardan biri şudur:
http://forum.cafeuni.com/read.php?4,5811,5822#msg-5822
Sözü gelmişken, tüm kullanıcılar için faydalı bir öneri olacağından hareketle, forumun çok ilginç bir arama motoru olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Sağ üst köşedeki "Suche" butonunun solunda istediğiniz her sözcüğü girebilirsiniz. Fakat önemlisi, sözcüklerin sadece başlangıcını girerek gerisi için bir yıldız işareti (yer tutucu karakter) eklemek mümkün, örneğin:
Vollstreck*
Yıldızlı olarak girdiğiniz kelimelerde, forum arşivinde bulunan arama sonuçları arasında, bu kelimenin her türlü varyasyonlarını içeren tüm eski forum konuları listelenir. Yukarıdaki örnekte "Vollstreckung(en)", "vollstreckt(e)", "vollstrecken", "vollstreckbar(e/r/n)" "Vollstreckbarkeit" ve "Vollstrecker" kelimelerinin geçtiği tüm konular listelenecektir. Tabii ki, her biri yıldızlı olarak birden fazla sözcük de girilebilir. Her şey mümkün.
İyi akşamlar Jon,
aydınlatıcı açıklamaların için çok teşekkürler. „Beraten und beschlossen“’un gerçektenden belirttiğin anlamlarda kullanıldığını tespit ettim. Bu terimleri ise, her ne kadarda yanlışımı haklı çıkarmaya yetmese de, yıllardır Tercümanlık yapan bir meslektaşın önerisi üzerine kullanmaya başlamıştım. Sözlüğümde senin uyarılarına uyarak hemen gerekli değişikliği yaptım.
Ayrıca herhangi bir konu/sözcük hakkında araştırma yapmak için, verdiğin bilgiler için de çok teşekkürler...
Bu arada bir önerim var : Kesin eminim ki bir çok meslektaşımızın bu gibi terimler ve konular hakkında bir sürü problemleri vardır. Sadece sözlüklerle veya birilerine danışmakla, sistemli bir şekilde konuya el atılmış olunmuyor veya köklü bir çözüm olmuyor.
Sen ve senin gibi çok değerli bilgi ve tecrübelere sahip meslektaşlarımız, örneğin yılda 1 veya 2 kez bir hafta sonu bir seminer düzenleseler ve bu seminerlerde, katılımcıların istekleri doğrultusunda belirli ağırlıklı konuların yanı sıra genel terimlerin tercümesi hakkında bilgi verilse/bilgi alış-verişi yapılsa nasıl olurdu ? Elbette ki kimse bunun ücretsiz olmasını bekleyemez. Ben bu konuda bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Çünkü pratik hayatta karşımıza çıkan sorunlar, ne üniversitede öğretiliyor, ne de başka yerde. Belirttiğim gibi bazı durumlarda „en iyi uzman sözlük“ dahi yardımcı olamıyor.
Örneğin, uyuşturucu davalarında çok rastlanılan „Plombe“ kelimesi gibi. Sözlüklerde genelinde „kurşun damga“ „diş dolgusu“ v.s. deniliyor. Bunların kesinlikle kullanılamayacağı aşikardır. Sonra başka tecrübeli bir meslektaşın önerisiyle „torba(cık)“ olarak çevirmeye başladım. Umarım bu kez doğru bilgi almışımdır, eğer değilse, yukarıdaki önerimin ne kadar acil olduğu bir kez daha ortaya çıkmış olur.
Çalışmalarının devamında üstün başarılar dileğimle,
selamlar
10 Heroinplomben = 10 adet eroin dolu poşet / küçük poşet; 10 adet küçük poşet halinde eroin; 10 poşet eroin; 10 küçük poşet eroin; 10 adet poşet halinde paketlenmiş eroin
Bunlar Türkiye'de polis ve medya tarafından kullanılıyor (ben de çevirilerimde). Türk uyuşturucu mafyasının şifreli konuşmalarında buna hangi adların verildiğini ise bilemem.
Noch eine Anmerkung: Im Zusammenhang mit Drogenkurierfahrten u.ä. bezeichnet man "Plomben" am ehesten als "poşet". Die türkische Polizei sagt z.B. auch "10 adet paket halinde poşetlenmiş 5 kilo eroin" oder "10 adet küçük poşet içinde 5 kilo eroin". "Torba" und "torbacık" habe ich türkischen BTM-Ermittlungsakten noch nie gesehen, was aber nicht heißen muss, dass es nicht vereinzelt verwendet wird. Doch meinem Sprachgefühl nach ist "torba" eher eine größere Tüte (wie eine Einkaufstüte, die man mit sich herumträgt), und für den vieldeutigen Begriff "torbacık" haben wir ja die einschlägigen Alternativen "poşet", "küçük poşet", "paket", "küçük paket", "poşet halinde paketlenmiş" usw.
Die ganz kleinen Drogentütchen, die von Drogenkurieren gern verschluckt werden, um sie ungehindert über die Landesgrenze schmuggeln zu können, werden von den türkischen Behörden und Medien übrigens "kapsül" genannt. Dies nur als Info am Rande.
Wegen der Wochenendseminare/-workshops (du bist nicht der Erste, der mir das vorschlägt) kann ich nur sagen, dass das nicht mein Ding ist. Ich habe weder die fachlichen noch die persönlichen Voraussetzungen dafür. Ich kann mein Wissen in mündlicher Form nur ganz schlecht vermitteln (pädagogische Befähigung gleich null) und bin zudem furchtbar ungeduldig. Außerdem ist meine Art zu übersetzen wahrscheinlich ganz anders als bei anderen. Ich hab das vor kurzem mal ausführlich beschrieben, siehe hier:
http://forum.cafeuni.com/read.php?3,14212,14277#msg-14277
Erschwerend kommt hinzu, dass ich beim Übersetzen so denke wie ein Schachspieler (vor allem Blitzschach). Das heißt, mir gehen beim Anschauen des zu übersetzenden Textes innerhalb von Sekunden 10 bis 20 verschiedene Gedanken durch den Kopf. Ich erkenne die Makro- und Mikrostruktur, die nötige Terminologie, die stilistischen Aspekte (z.B. Vermeidung unnötiger Wortwiederholungen, sauberer und unmissverständlicher Satzbau usw.), Ähnlichkeiten zu früheren Übersetzungen von mir, das geistige Hineinversetzen in den Autor des Textes und den Leser meiner Übersetzung usw. Daher kann ich in der Regel sofort losübersetzen. Ich wüsste nicht, wie ich dieses schnelle Denken wie ein Schachspieler, der alle möglichen Eröffnungen und weiteren Züge bereits im Voraus "sieht" und innerhalb von Sekunden im Geiste durchspielt, irgendeinem anderen Menschen beibringen könnte. Das, was ich anderen Leuten beibringen könnte, würde wahrscheinlich nur an der Oberfläche dessen kratzen, was die Besucher des Workshops sich von mir erhofft hätten.
Wir haben im Forum mehrere andere Kollegen, die so etwas viel besser könnten als ich. Ich bin leider nur der rein "schiftliche" Typ.
Arbeitet
Bitte Anmelden oder Registrieren
Almanca Türkçe Sözlük Forumu DasForum’a hoşgeldiniz! Almanca öğrenmek isteyenlerin, Almanca öğretmenlerinin, Almanca eğitmenlerinin, çevirmenlerin ve mesleği gereği Almanca ile içli dışlı olan herkesin ihtiyacına uygun 25 bin civarında üstün kaliteli kaydın yer aldığı forumun kullanımı tamamen ücretsizdir. Forumda yer alan metinleri okumak için kaydolmanıza gerek yoktur. Yeni bir konu açmak ya da forumdaki bir yazıya cevap yazmak isteyenlerin ise DasForum’da ücretsiz bir hesap açmaları gerekmektedir.
DasForum’da saygın bir üslup ve dostane bir atmosferin hakim olduğunu özellikle belirtmekte fayda var. Forumdaki bir diğer önemli konu ise soruların soruluş şekliyle ilgili. Bu yüzden DasForum’da yeni bir konu açmadan önce forum içinde araştırma yapmanın yanı sıra, Almanca dilinde yazılmış bu metni ve bu metne cevaben yazılı Türkçe metni okumanızı salık veririz.
Herzlich willkommen im kostenlosen, originalen deutsch-türkischen Lern- und Übersetzungsforum von DasSözlük! Das Forum ist ein Teil von DasSözlük und dient als kostenlose Austauschplattform für alle User. professionelle Übersetzer, Sprachwissenschaftler, Lehrer, Autoren, Journalisten sind hier genauso willkommen wie Türkisch-Lernende oder andere Laien.
LÜTFEN DİKKAT:
Eski CafeUni-hesaplarının tamamına yakınını yeniden kullanıma açmayı başarabildik. Forumdaki eski hesabını aktifleştirmek isteyenlerin şifremi unuttum fonksiyonunu kullanması rica olunur.
Eski forum kayıtlarının DasSözlük’e aktarımı esnasında bazı yazıların yanlışlıkla farklı bir rumuz altında yayına girdiğini tespit ettik. Aktarım işleminin bu amaç için geliştirdiğimiz özel bir yazılım ile yapıldığını belirtir bu durumdan olumsuz etkilenen tüm kullanıcıların affına sığınırız. Sözkonusu sorunu elle düzeltmek bir hayli meşakatli olacağı için çok gerekmediği müddetçe bu şekilde devam edilmesi ricamızı kabul etmenizi dileriz.
CafeUnis alte Forum ist wieder online! Wer sich im Forum einloggen will, wird gebeten die „Kennwort-Vergessen-Funktion“ zu benutzen. Wir konnten fast alle Accounts retten.
AFRtour: Almanya Fuar Turu B2B Partneriniz. Transfer, rehber, şehir turu, otel vb.
Baklava7 : Baklava AVM’si. Dünyanın ilk tatlı ürünler sipariş pazarı
SuperSözlük: Büyük Türkçe deyimler, atasözleri, eş, benzer ve zıt anlamlılar sözlüğü.
WebDolmetscher: Alman mahkemeleri ve devlet dairelerinde geçerli Türkçe-Almanca mükemmel çeviri.