En geniş kapsamlı Türkçe-Almanca sözlük | Das größte Wörterbuch für Türkisch-Deutsch
Deutsch>>Türkisch
Präposition
an Präposition
... sebebiyle
an Präposition
-a
an Präposition
açısından
an Präposition
aşağı yukarı
an Präposition
bakımından
an Präposition
bir kişiye aitlik gösterir
an Präposition
-da
an Präposition
-de
an Präposition
-e
an Präposition
kenarına
an Präposition
kenarında
an Präposition
takriben
an Präposition
-ya
an Präposition
yakınına
an Präposition
yakınında
an Präposition
yanına
an Präposition
yanında
an Präposition
-ye
Adjektiv / Adverb
an Adjektiv / Adverb
ifşa etmek
an Adjektiv / Adverb
ipe çekmek
an Adjektiv / Adverb
malı kakalamak
an Adjektiv / Adverb
okutmak
an die Reihe kommen Adjektiv / Adverb
sırası gelmek
ab und an
arada bir
ab und an
arada sırada
ab und an
bazen
an
borsada kapanış fiyatı
an
tediye yerine yapılan temlik
an
borsada düşüş
an
kaynakta kesme
an
stopaj vergisi
an
hisse senetlerini piyasaya sürmek
an alle die ich kenne
beni tanıyan herkese
an allem mäkeln
her şeye kusur bulmak
an allem nörgeln
hiçbir şeyden hoşlanmamak
an Ansehen verlieren
gözden düşmek
an Ansehen verlieren
itibarını kaybetmek
an Ansehen verlieren
karizmayı çizdirmek
an Bedeutung gewinnen
güzelleşmek
an Bedeutung gewinnen
önem kazanmak
an Bedeutung verlieren
değerin yitirmek
an Bedeutung verlieren
önemini kaybetmek
an Bettelstab kommen
iyice fakirleşmek
an Bettelstab kommen
sadakaya muhtaç olmak
an Bord
bordada
an Bord
gemide
an Bord
Schiff güvertede
an Bord
uçakta
an Bord
vapurda
an Bord bringen
gemiyle mal göndermek
an Bord gebracht und gestaut
güverteye teslim ve yerleştirme
an Bord gebracht und gestaut
uçağa teslim ve yerleştirme
an Bord nehmen
gemiye almak
an Bord nehmen
uçağa almak
an das Fenster scharren
pencereyi tırmalamak
an das Ziel gelangen
amacına ulaşmak
an Deck
güvertenin üstünde
an dem Abend
akşamleyin
an dem Fenster
pencerenin yanında
an dem Morgen
sabahleyin
an den Absender zurück
gönderene iade
an den Aussteller zurück
keşideciye verilme üzere
an den Aussteller zurück
sergiciye verilme üzere
an den Folgen des Unfalles sterben
uğradığı kaza yüzünden ölmek
an den Galgen kommen
asılmak
an den Haaren herbeiziehen
eften püften bahaneler bulmak
an den Haaren herbeiziehen
havadan sudan bahaneler bulmak
an den Haaren herbeiziehen
saçlarından sürüklemek
an den Herrchen hängen
sahiplerine bağlı olmak
an den Mann bringen
kızı kocaya vermek
an den Nägeln kauen
tırnaklarını kemirmek
an den Staat heimfallende Erbschaft
devlete kalan miras
an den Tag bringen
meydana çıkarmak
an den Unrechten kommen
tam adamına çatmak
an der Börse gehandelt werden
borsada işlem görmek
an der Börse notieren
borsada koteli olmak
an der Börse spekulieren
borsada oynamak
an der Front
cephede
an der Grenze der Wirtschaftlichkeit liegende Kost
marjinal maliyet
an der Grenze der Wirtschaftlichkeit liegende Kosten
marjinal maliyet
an der Hand fassen
elinden tutmak
an der Kasse
kasada
an der Kehle fassen
boynuna yapışmak
an der Kehle fassen
gırtlaklamak
an der Kette reißen
zincirden kurtulmaya çalışmak
an der Küste
kıyıda
an der Lippe bluten
dudağı kanamak
an der Luft getrocknete
açık havada kurutulmuş
an der Macht sein
iktidarda olmak
an der Oberfläche bleiben
su üstünde kalmak
an der Oberfläche bleiben
yüzeyde kalmak
an der Peripherie wohnen
kenar mahallede oturmak
an der Quelle sitzen
kaynağın başını tutmak
an der Quelle sitzen
suyun başını tutmak
an der Sonne getrocknete
güneşte kurutulmuş
an der Spitze stehen
başta olmak
an der Spitze stehen
lider durumda bulunmak
an der Spitze stehen
önde gelmek
an der Spitze stehen
yüksek mevkide olmak
an der Suppe naschen
çorbanın tadına bakmak
an der Tür schellen
kapıyı çalmak
an der Wand
duvarda
an die ... Tage
yaklaşık ... gün
an die Arbeit
işbaşına!
an die Börse gehen
borsaya girmek
an die Brust ziehen
bağrına basmak
an die Decke gehen
çok öfkelenmek
an die Decke gehen
köpürmek
an die Gewehre
silah başına!
an die Gewehre
tüfek başına!
an die Hundert
yüz kadar
an die Luft gehen
dışarı çıkmak
an den Nagel hängen
bırakmak
an den Nagel hängen
çiviye asmak
an die Tausend
bin kadar
an die tote Hand veräußern
vakıflar idaresine devretmek
an die Tür anpochen
kapıya vurmak
an die Tür anpochen
kapıyı çalmak
an die Tür gehen
kapıya gitmek
an die Tür klopfen
kapıya vurmak
an die Tür klopfen
kapıyı çalmak
an die Tür pochen
kapıyı çalmak
an die Wand stellen
kurşuna dizilmek
an die zuständige Behörde
ilgili makama
an diesem Dienstag
bu salı günü
an diesem Ort
bu yerde
an dieser Stelle
burada
an Eides statt
yeminli
an eine Arbeit herangehen
bir işe başlamak
an eine Person glauben
birisine inanmak
an eine Person glauben
güvenmek
an einem dünnen Faden hängen
pamuk ipliğine bağlı olmak
an einem Ort nichts verloren haben
bir yerde işi olmamak
an einem seidenen Faden hängen
pamuk ipliğine bağlı olmak
an einen Pflock binden
bir kazığa bağlamak
an erster Stelle stehen
önem olarak başı çekmek
an erster Stelle stehen
üstün olmak
an etw Anteil nehmen
bir şeye ilgi göstermek
an etw anziehen
bir şeyi sıkıştırınak
an etw anziehen
fotoğraf çekmek
an etw arbeiten
bir şeyle meşgul olmak
an etw aussetzen
bir şeyde kusur bulmak
an etw Bestimmtes denken
niyet tutmak
an etw denken
aklına getirmek
an etw denken
bir şeyi düşünmek
an etw denken
hatırlamak
an etw deuteln
safsatalamak
an etw drehen
bir şeyi kurcalamak
an etw erkranken
bir hastalığa yakalanmak
an etw festhalten
bir şeyden ayrılmamak
an etw festhalten
vazgeçmemek
an etw Freude haben
bir şeyden zevk almak
an etw Genuss finden
bir şeyden hoşlanmak
Verb
an Bord bringen Verb
malı gemiye yüklemek
an Bord gehen Verb
gemiye binmek
an Bord gehen Verb
uçağa binmek
an den Fingern abzählen Verb
parmak hesabı yapmak
an den Fingern abzählen Verb
parmakla saymak
an den Galgen hängen Verb
asmak
an den Galgen hängen Verb
ipe çelenek
an den Tag kommen Verb
ortaya çıkmak
an der Reihe sein Verb
sırası gelmek
an die Arbeit gehen Verb
işe gitmek
an die Arbeit gehen Verb
işe koyulmak
an einem Ort aufkreuzen Verb
çıkagelmek
an einer Krankheit laborieren Verb
hastalıktan çekmek
an einer Krankheit laborieren Verb
iyileşmek için çok çekmek
an etw Gefallen finden Verb
beğenmek
an etw Gefallen finden Verb
bir şeyden hoşlanmak
an etw Gefallen finden Verb
hoşlanmak
an etw Gefallen finden Verb
zevk almak
Redewendung
an den Nagel hängen
bir işe son vermek
Türkisch>>Deutsch
Nomen
an Neutrum
der Augenblick Maskulinum
an Neutrum
die Erinnerung Femininum
an Neutrum
das Felleisen Neutrum
an Neutrum
der Geist Maskulinum
an Neutrum
der Moment Maskulinum
an
der Zeitpunkt Maskulinum
Redewendung

Almanca-Türkçe Sözlük | Türkisch-Deutsches Wörterbuch

Türkçe-Almanca Sözlük

Almanca-Türkçe Sözlük projeleri SuperSozluk / MyDictionary ve CafeUni'ye dayanan tecrübe - 1999'dan günümüze.

Deutsch-Türkisches Wörterbuch

Langjährige Expertise aus den Türkisch-Deutschen Wörterbuch-Projekten SuperSozluk / MyDictionary und CafeUni - seit 1999. 

Dieses Wörterbuch wird angeboten von: Übersetzungsbüro Türkisch-Deutsch